Macit Kuruçay, Türk şâir, yazar.
hiçbir şeyin tadı yok şimdi
ne evin
ne ekmeğin
geldin gidiyorsun
ben hâlâ suskunum
konuşamıyorum
Şimdi biz omuz verdik ya
saraylar yapıldı cihanda
mükellef sofralar kuruldu
elbet iki çift yürek yongası olmalı kelâmımız
suyu oldu
odu oldu sarayın
Çok sâhipsiz kuş gördüm
kedi pençesinde cedelleşen
kafasına zuhûrat taş değen
su versen yem yersen
artık cana gitmeyen
Birbirimizin gökkuşağı rengini
oysa ne çok severdik
dokuma tezgâhlarında
gezinirken avucumuzun yüzü
nakış nakış damar damar tayf tayf
nasıl bulmazdı ki ellerimiz künh huzuru
Ne kadar çok yıldız var başımda
sağım solum
pırıl pırıl ateş böceği
gece ayaza çaldı
rüzgâr esiyor
yozluk karanlık bulaşıcıdır
Dalında bir goncagül daha sessizce soldu
oysa ne kadar çok savaşmıştı
köksüz ve öksüz açmak için
ah be cennet çiçeği
Ayak bileklerinden yonga yonga
balta balta sabırla kesilmiş
urganla çeke çeke çatırdaya çatırdaya
sırtüstü devrilmiş
yemyeşil yaprakları kuş yuvaları başında
fakat kuşları yasta
ya beni sonsuza dek uyut
ya da dudaklarından
âb-ı hayât şarabı sun
yalçın kayalıklarında
avuç avuç
kar yemek geliyor içimden
beni hastası gibi gördü
sanki kendisi haspam
benci
ünlü bir psikolog
o konuştu ben sustum
konuşma gayet monolog
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!