Ben dokuz yaşındayım,
Zaman geçmiş,
Yeni doğmuşum.
Yürümeyi çözerken,
Düşmeyi öğrenmişim.
Dünya bana yaşlı,
Bir şiir olup aşkvari dudaklarda bulsam kendimi,
Sana el değmemiş sevgiler getirsem.
Gözlerimden sevsen beni,
Bir yetimi sever gibi...
Berdestte kalsam,
Ağlayarak gidiyordun dünyadan.
Bir bir damlattığın gözyaşların
Cihanı deryasını kurutuyordu dünyanın,
Sen, ağlıyordun.
Bir sela okunuyordu
Elimden gidiyor çocukluğum.
Ana sütüne doymamış,
Sevgiden yoksun, şefkatten mahrum.
Senden mahrum kalan çucukluğum,
Ana şefkatini aramadan,
Elimden gidiyor...
Kaç yıllar geçti saymadım üstünden,
Bir cigaram vardı paketimde.
Şimdi bir ben,
Bir cigara, paketimde...
Tütün kokan sevdalar biriktirdim yüreğimde.
Birazda eskilerde yaşamak isterdim yâr!
Bu çağın aşklarının sevgiden yoksun olmasına anlam veremiyorum.
Sevmenin naifliğini yitiren yüreksiz yüreklilere,
Aşkı dahi sevgiden yoksun yüreklerde keşfetmeye, anlam veremiyorum.
Birazda eskilerde yaşamak isterdim yâr!
Ey benim sevda saatim,
Sessizliğin sesini açalım sonuna kadar.
Yürek haykırışlarımızı duymasın kimse.
Zaman geçsin ve gelsin sen saati.
Zamanı durdurun!
İnsanlar hep boşuna yaşıyor bu hayatı,
Sevmek fiilinden mahrum.
Sahi,
Ödemekle kim yükümlü,
Sevmek farziyatının hesabını...
Bir rüzgar gibi esiyor sevdalar yüreğimizden.
Yitirilen sevdalar, rüzgar esintisi,
Hazanda yeşermiş aşkları öldürüyor,
Terörist terörist esiyor rüzgar, yüreğimizden.
Dağ başlarından kopan rüzgar,
Hangi gönlün yitiğiyim?
Kenan yollarında,
Mısır çöllerinde.
Hani nerede?
Beni Rabbe feda edecek Yakup'un yüreği.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!