Seneler durmadan gelip de geçer
Sanki bir nehirdir, çağlayıp gider
Zaman o kadar da hızlı akar ki
Peşinden koşamaz, yavaş gidenler
Kuş misali uçar, nankör seneler
Bizim şarkımız dönüyor taş plakta
Ve ben seni düşünüyorum
Dünümüz, bu günümüz, geleceğimiz
Küçük dünyamızın kocaman sevdasıydı hayallerimiz
Ben seni, sen de beni beklerken geç kaldık
Geç kaldık sonsuz aşkımızı yaşamaya
Gecemin koynunda, benden saklısın,
Canımın yongası, baldan tatlısın,
Vazgeçemediğim ihtiyacımsın,
Yaralı kalbimle sana muhtacım.
Vakitli vakitsiz, girsen rüyama,
Çıkmaz sokaklarda uğur olurum
Çaresizliğinde umut solurum
Derini soymadan, dertten korurum
Deryalarda hicran bulur yokluğun
Dilerim dostların kalır vefakâr
Pembenin gözüne indi perde
Tozu alaycı
Aşkın yuvası zindan
Kaçışlar nafile
Renkleri tuzak kaderin
Hüzün olmuştu aşkın ganimeti bir zamanlar,
Yosma gamzeler gördüğüne batardı
Asırlardır renklere düştü beyaz
Beyaz gene bembeyazdı,
Şimdi kirlenmiş paçavralar.
Şiirler kalemleri yakmış
Düşe kalka büyür, kocaman yürek
Hepsi bir kahraman, bizlere örnek
Mis kokulu bebek, en tatlı çiçek
Canım feda olsun, ömürler diler
Sevgiyle besle ki, sevmeyi bilsin,
Güneş yelpaze açtı
Ağaran günümüze
Bal tadında tebessüm
Kondurdu yüzümüze
Yapmacıklardan uzak
Perde arkasında ürkek bakışlar
Duraklama mevsiminde mi?
Ağır adımlar
Bırakıp da pınarları geride
Cılız, kupkuru hayatın tam ortasından
Gözyaşı yağıyor pembe ovalara.
Sade bir şiir yazdım
Ukalalığa karşı;
İmgesiz
Saf
Çıplak
Simgeler bütünü bu 'basit şiir'de
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!