Kar yağıyormuş İstanbul'da
Desene,
Beyaz geceliğiyle salına salına iniyor periler...
Şiir giyiniyorlar kimi,
Kimi öyküden giysiler.
Kimi eteği roman oluyor
Mutluluk,
Dudaklarimda sarki bu gece
Yuruyorum islak kaldirimlarda
Yagmur yagiyor,
Aldirmiyorum….
Suzuluyor saclarimdan damlaciklar
Anılar kaldı elimde yalnız
Çekip çıkardım seni kalbimden
Geceleri sarmıyor artık beni hüzün
Bir perde gerdim gözlerine, gözlerimden
İstediğim gerçek sevgiydi,yalansız
Bir sabah uyanır gökyüzü
Uzanır elbet kolları
Bir bebek sevinci yaşar
Bebek gülümseyişinde yeryüzü
Kırık dallarla dolu, altüst olmuş çayırlar
Bulutlar hep telaşlı,deniz gümüş renginde.
Yapayalnız kalmış gönlümde mevsim sonbahar
Eski anılar belirir çorak gözlerimde
Silik hayalin süzülür titrek ışıklarda
Bölündü uykum gece yarısı
Özledim, sesini duymak istedim.
Bir gece değil,her gece yanında
Kollarında olup, yorulmak istedim.
“Gel” diyorum. Ne olursun gel! …
Yüreğim, düşüncelerim,bedenim “gel” diyor. Nerdesin?
Ne kadar sıcak bunalıyorum. Havanın sıcaklığına yüreğimin ateşide karışıyor. Tenim yanıyor,içtiğm buzlu su dolu bardağin içine uzanıyor parmaklarım. Oh! ne kadar soğuk. Kuruyan dudaklarıma sürüyorum soğuyan parmaklarımı. Yüzüme damlıyor parmak uçlarımdan damlacıklar. önce direniyor sonra çaresiz insanlar gibi süzülerek iniyorlar boynumdan aşağı.
Gece yarısı…bedenimdeki, beynimdeki binlerce hücre “gel” diyor. Gözlerimi kapatıyorum sevdiğim,
Hani, hep söylerdin ya...
yeşillikler ortasında
sırtım çam ağacına dayalı
kollarında.
ayaklarımız altında çimenler,halımız,
kuş sesleri, romantik müziğimiz
Hiç arayıp sormadın beni günlerdir...
unuttun mu yoksa? söyle
sensiz halim nasıl bilmedin
geceleri uyku girmedi gözlerime.
soldu, gönül bahçemde gülün rengi
soldu,güneşin harı soldu...
Bir başka düşte...
Her akşam bir başka düşte oluyorum...
çadır kuruyorum sensizliğin doruğuna
sensiz çadırlarda
sensiz bunalıyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!