Kumru sesleriyle uyandım...Sabahın çok erken saatiydi.
Açık balkon kapımdan içeri dolan denizin kokusu...uçuşan perdeyle sarmaş dolaş oynaşıyordu. Bir süre deniz kokulu rüzgarın perdeyle oynaşmasını,dansını izledim.
Hafta sonu....
Geçen bütün bir haftanın yorgunluğuydu bedenimi sımsıkı saran. ılık bir duş...ardından sıcak bir kahve iyi gelir diye düşündüm...Sahi neden hemen sıcak bir kahve diye düşünüyorum ki? ... çay da olabilir. Suyun ılıklığı okşarken bedenimi, gözlerim kapalı düşledim yeniden dün geceyi...
Seni dusunuyorum
Beni dusun kimsesiz aksamlarinda
Sar sarmala harcanmis zamanla
Uyanan yaralarini.
Geceyi al karsina.
Istersen aynayi da
Dün sabah sokakta rastladım birine
Biri değildi ancak,
Yaşamın içinde binlerce...
Ellerim ceplerimde,
Gözlerim süzerken onu
Küçücük omuzlarıyla kocaman dünyanın altında eziliyordu
sevginsiz ve sensiz kaldığım geceler
bilki yavrum,
hasretin içimde hep seni heceler
seni heceler her çarpışında yüreğim
benim tatlı benim güzel bebeğim
ellerime alırım düşlerimde minik ellerini
Gün akşam olunca gel.
kapansın kapılar, insin perdeler.
sessizlikte sun sevgini;
birleşsin özlemle sımsıcak tenler,
kenetlensin sevgiyle uzayan eller.
okşa beni
Ne kadar hürsün
İnadina hür
Ben daha kıramadım
İçimdeki demir parmaklıkları.
Bir sevginin esiriyim,
Belki de bir korkunun
Çek götür
Maviyle yeşilin olduğu yere
Beyazla çerçevele
Kuşların kanatlarıyla çivile gökyüzüne
Orada mutlu olacağım.
O sonsuzlukta huzur bulacağım
'İstanbul'da Hava soğuk...Umarım İzmir sıcaktır.' diyorsun.
Uykumun kollarından;
cama vuran damlaların...
homurdanan göğün sesiyle sıyrıldım.
günle birlikte oğuşturduk gözlerimizi.
Gittin...
Aynada dudak izlerini,
Yatağımda kokunu,
Tenimde teninin sıcaklığını bırakıp gittin.
Neydi o gece...
Sanki açık kapımdan içeri dolan yel gibiydin
“ Bekle beni” demiştin,
Saat kaç oldu?
Hala yoksun…
Konak-Karşıyaka arası
Kaçıncı seferini yaptı vapur,
Kaçıncı kez doldu- boşaldı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!