İslam dünyasının, Müslümanların zor durumda olduğu herkes tarafından bilinen, görünen bir gerçek.
Pkk’yı ve sözde Şeriat isteyen bütün teröristleri, İşid’i, El Kaide’yi, Feto’yu... kurup yöneten, Müslümanları fesada boğup iç savaşlar çıkartan, Müslümanları öldürtüp göç ettiren, sömürge haline getiren
Yahudi ve Hrıstiyanlar.
"Radikalleşen İslam" ve bu durumda, mağdur rolü oynayıp, korkup Radikal İslama karşı çareler arayan yine Yahudi ve Hrıstiyanlar.
Selamun Aleyküm kardeşlerim.
Ben kendi adıma Allah’ın ayetleri hakkında haddi aşarım korkusu yaşıyorum. Ancak, bizim gibi derin ilmi olmayan Müslümanların bile anlayacağı tarzdaki ayetleri yanlış yorumlayanları görünce, bir Müslüman olarak içimiz yanıyor.
Enam suresinin:116. ayeti, sosyal medyada, çeşitli gurupların, (fetöcülerin, işidçilerin ve ya farklı mezhep görünümü arkasına saklananların) Türkiye’deki ve şu an mazlum durumdaki, göçebe durumundaki Müslümanları kast ederek, (çoğunluğa uymayın, Allah böyle emrediyor" demesi üzerine, yanlış yolda olan, bu çoğunluğun nasıl bir çoğunluk olduğunu Kuranı Kerimden sordum.
Hepsi geçecek biliyorsun ya,
Ne göz yaşı kalıcı, ne de kahkaha.
Yudum yudum nefesin, ecel şerbeti
Ne murad et biteni, ne de arzula.
Hepsi bitecek biliyorsun ya
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla başlar ve ancak Ondan yardım dileriz. Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, medih ve minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Efendimiz Muhammed aleyhissalâtü vesselâm ile âline ve ashâbına ise salât ve selâm olsun.
Üstadımız Bediüzzaman Saidi Nursiye Allah Rahmet eylesin.
Bediüzzaman Said-i Nursi Birinci sözün başında, Besmelenin önemini anlatmak için tehlikelerle dolu bir çölde seyahat eden iki adamı temsil gösterir. Bu adamların yapmaları gereken, yabancısı oldukları bu çölde bir kabile reisinin adını alıp himayesine girmektir. Biri Mağrurdur kimsenin adını almak ve himayesine girmek istemez. Bu adamın başına çok belalar gelir. Diğeri mütevazidir, kabile Reisinin adını alır, bir eşkıya yolunu kesse, der ben filan resin adamıyım, kurtulur.
Bir çadıra konuk olsa önemli bir Reisin adamı olduğu için itibar görür, rahat eder ve yolculuğunu huzurlu bir şekilde tamamlar.
Yüzümüzü batıya mı dönelim, doğuya mı?
Yıllardır aynı tartışma. Maalesef hala bu tartışmayı devam ettirenler var.
"Batıya sırtımızı dönelim, Batıyla bütün ipleri koparalım ve yalnızca Doğu’daki Müslüman ülkelerle iş birliği yapalım" diyenler,
Batıda ne kadar Müslüman yaşadığını ve oradaki Müslümanların Doğu ile bağlantısı kesildiği zaman akıbetlerinin ne olacağını düşünmüyorlar mı?
"Kapını iyi kapa, komşunu hırsız çıkarma."
Her Ülkede hain olur.. Sen Sistemi doğru kur.
Densizlerin gireceği açık kapı bırakma.
"AFARA" nedir bilen var mı?
Belediyeye memur olan bir köylüm, bizim sürekli aynı kanalları seyrettiğimiz için Ülkeden haberimiz olmadığını söyledi.
Yandaş medya ülkedeki fakirleri göstermiyormuş. Ülkemizdeki fakirler daha fakir olmuş.
Bu gün çocukken okuduğum masallar aklıma geldi.
Siz pinokyo’yu okuyunca, her yalan söyleyenin burnunun uzayacağını mı sanımıştınız? Ben öyle sanmıştım.
Sonra etrafımda kimsenin bir anda burnu uzamayınca, bunun yalnızca bir benzetme olduğunu anladım.
Başbakan niye Esad’ı önce ziyaret edip "kardeşim" dedi ve sonra "diktatör" dedi, diye soranlar bir hatırlasınlar.
Terör gurupları Suriye’den Türkiye’ye geçip kanlı eylemler yapıyorlardı. Başbakan Esad’ı ziyaret edip “Kardeşim” deyip kulağını çekmeseydi, Suriye Terörist deposu olmaya ve Türkiye’ye göndermeye devam edecekti.
O zaman Esat teröristlere geçit vermeyeceğini açıklayınca ve bazı terör mevzilerini vurduğunu açıklayınca kimse Başbakana niye Esad’a "kardeşim" diyorsun demedi. Hem Başbakan ne yapsaydı? Amerika gibi "bize terörist gönderiyorsunuz deyip Suriye’yi İşgal mi etseydi, o zaman geçimsiz bir "diktatör" olmaz mıydı?
Bazı günleri özelleştirerek değerlerimizi koruma altına alma ihtiyacında oluşumuz insan fıtratının gerektirdiği bir durum olmalı.
Nitekim Rabbimizde, bizi koruma altına almak için din kavramını özel gün ve mekânlarla sabitlemiş.
Haram aylar, mübârek geceler, mübârek mekânlar gibi olgularla Rabbimiz, bizi korumaya almakla beraber, insanlığa günlerin ve mekanların özelleştirilebileceği konusunu da öğretmiş.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!