Şehâdet şerbeti içerken bir akşam üstü
Gözlerim bulutlara çakılı kaldı anne
Karlı dağlara çekilirken kızıl bir örtü
Bir parmağım tetikte takılı kaldı anne
Ne hayaller kurmuştum hepsi yarım kalacak
Ey Şehriyar il’inden Şahmeran dilinden
Ey İfrit’in bahçesinden elma devşiren
Ey buzdağında açan Kafdağı’ndan esen
Binbir gece akıp giden masal mısın sen?
Kılıcın gölgesinde titrer gonca güller
Mübarek bir "sıfır" dolaşıyor kanımda
Saçımda, sakalımda ve de cüzdanımda
Yüz yalnızlık gücünde tel tel ıssızlık bu
Bütün siyahları geçip,durdu beyazda
Yaşamak, yaşamak, yaşamak belki en alt
Yakın gözlüklü sokak lambaları
Diker kenarı sökülmüş yolları
Sırtında kalın, simsiyah bir gece
Hüzün, tütün ve yara kabukları
Birkaç damla su gibiyim
Kök salmış elmada,erikteyim
Dağlara kafa tutmuş
Hırçın ince belli nehirdeyim
Gün görmüş,güneş tutmuşum
Varıp kara bir buluta vurulmuşum
S imsiyah bir gecede parlayan bir yıldız
Işık saçıyordu bu aleme,ki biz ona aşığız
Ü mmeti Muhammed'in ümitsizliğe düştüğü bir anda
Hazret Üstaz yetişmişti hemen imdada
Gökte yağmur,yerde pınar
Çamda sakız,gözlerde yaş
Fakat su nasıl ağlayacak?
Kendinden doğup
Yine kendine akacak
S erseri kurşunlar bulmadan Suzi
Ah öpebilsem o gül yanağından
Yaprağına düşmeden kar tanesi
Bir tel koparabilsem saçlarından
Serseri kurşunlar bulmadan Suzi
"Koşmak zorundasın, devrilen atı vururlar"
Deyip gidiyorlar
Bir na'leyn için dört nala koşuyorum Tâif'e
Bilmiyorlar
Toydum,çocuktum;Toys'dan,Tolstoy'dan habersiz
Çay kağıtlarına düşülmüş bir not'tum,dibacesiz
İnceden söylendim tırnak tutmaz yamaçlara
Uzun uzun söykendim latif, gök dağlara
Uz gittim rotasız,yol çizdim yılankavi
Ve yılanlardan ögrendim S harfini




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!