Yakasına yapışıp sarsmalıyım Maslow'u
Tekme atmalıyım piramidine
Karın tokluğuna çalışırken
Geniş bir evin hayalini bile kurmazken
Neden gökten gelen kelimeleri seviyorum
Neden satırlar arasına yatıp uzanıyorum
Layık değilsin affa,çık git huzurdan
Derse Allah,halini bir düşün Latif
Cehennem ateşi sararsa dört yandan
Bedenin küllere döner bir gün Latif
Aldığın her nefesi burnundan bildin
Dakyanus'tan kaçıp Kursa sığınmışım
Kıtmîr'e özenip eşiğe uzanmışım
Sûr'u beklemeden yürümüş dağlar
Savaş bitmiş, nöbette uyuyakalmışım
O gemi bir gün gelecek İsmail abi
Dün kanatlarını çırpa çırpa anlattılar
Toplu kabul önündeki kuşlar
Onlar da topal martıdan duymuşlar
Hem de iki mavinin düğümlendiği yerden
Önce baca sonra güverte
Eskiden göçerken bir yayladan bir yaylaya
Dönüp bakardım varıncaya dek yarı yola
İçim burkulur,gerilirdi sırtımdaki yay
Tekrar koşar, sarılırdım ardıca oluğa
Ayrılalım diyorsun,işte ihs işte havuz
Rüveyda, dün seni gördüm rüyamda
Uğrun uğrun ağlıyordun çeşme başında
Omzuna konarken tek kanatlı hatıralar
Düşüyordu tekneye okyanusa gebe damlalar
Seni gören oğlaklar gelir de ellerine sürünür
Suyun aynasında Rüveyda, Şehrazat gibi görünür
O an elinden bir şiir düşüyor
Ayakları sehpanın kenarında
Solda ölüm sağda kız gülümsüyor
Ve gülümseyen kızın saçlarında
Gözü yaşlı bir şair asılıyor
Kalk yiğidim,sefer vakti
Yedi iklim,yedi kıta
Gez,dolaş;ruy-i zemini
Yedi koldan,yedi kata
Nur yongası,gül goncası
Ey Şehriyar il’inden Şahmeran dilinden
Ey İfrit’in bahçesinden elma devşiren
Ey buzdağında açan Kafdağı’ndan esen
Binbir gece akıp giden masal mısın sen?
Kılıcın gölgesinde titrer gonca güller
Mübarek bir "sıfır" dolaşıyor kanımda
Saçımda, sakalımda ve de cüzdanımda
Yüz yalnızlık gücünde tel tel ıssızlık bu
Bütün siyahları geçip,durdu beyazda
Yaşamak, yaşamak, yaşamak belki en alt
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!