I-
Sevda dediğin şey çift kanatlı kuş
Bin bir düş içinde sarp mı sarp yokuş..
Gülmekle ağlamak arası deli..
Gözde bir tutam yaş aşkın bedeli
..
Sığamazsın hiçbir yere,
Ne baba ocağı ne ana kucağı,
Kuş yuvadan uçmaya görsün bir kere.
Sığamazsın hiçbir yere,
Dokuz ay karnında taşıyan
Sabahlara dek başında sayıklayan,
..
Saksağan şarkılarında
Bir ekim sabahında
Hırsız bir kuş kondu yine balkona
Şenşakraklığına aldanma
Uzun kuyruğuna
Işıltılı tüylerinde yanan aleve
..
Sallamaya başladım sevdamı
İttim
Geldi
İttim
Geldi
Salıncakta sevdam
Büyüdü
..
Ne o kus muyuz..?
Konusmasan da,aklimdan gecerken bir selam ver bari...
..
Ömrümün en keskin dip notu olarak kalacaksın sol yanımda.İkiye bölünmüşlüğüm hüzün denizine dönüşüm suskun bekleyişim sendendir.Sendir bu azaran yarayı sağaltamayışım dalıp dalıp kayboluşum uslanmayışım arlanmayışım senden.Acıların ayrılıkların miras yedisiyim.Sendendir renksizliğim kendime küs bekleyişim çaresizliğim senden.İnce bir sızısın hiç kazanılmamış bir zaman dilimi hiç kazanılmamış bir kavga.Renksiz ışıksız yarınsız bir sevda benimkisi.Uzaktan sevmeye mahkum edilişim gündüzleri terk edişim gecelere mühürlenişim yalnızlığım sendendir.Siyaha böyle boğuluşum ah kan kusuşum senden.Alanlaramı insem yasak olduğunu bile bile üstünemi yürüsem.Ölüm orucunamı yatsam.Özgürlügümü uçurumlara bırakıp canımı azrailemi teslim etsem.Felekle cengemi dursam.İrademi satsammı uğruna.Nafile kalır bunlar.Ne diller ne eylemler ne devrimler bir adım bile yaklaştırmadı beni sana.Asiliğim sevdamdandır asiliğim adamlığımdan doğruluğumdan.Öfkemi sulara bıraksam canımı taşlara vursam çıkar gidermisin kanımdan.Sanmıyorum.Ecel gülüşlüm ana yüreklim gözlerin tapınağımdır gözlerin vebalim.Ulaşırsam ellerine dokunursam tenine sararsam seni asarlar beni.Ölümüm iradi olsun isterim.Söyle dersimin kınalı acılı bebaht kızı neden böyle suskun neden böyle durgun solgun duruyorsun karşımda.Rengin neden böyle solgun niye acılısın neden böyle gri.Eflatun akşamlarda az ezgilenmedik yıldızlara.Şarkılandık seninle türkülendik.Şimdi sessiz kalışım sendendir senden.
..
Düğümü çözülmüş yalnızlığımızın, yalnız değiliz bunca kalabalıklar içerisinde gönül gözüyle bakarken birbirimize. Kabuğunu çatlatıp gözlerini dünyaya yeni açan bir kuş şaşkınlığı üzerimde, dalından yeni koparılıp köşeye bırakılan bir çiçek canlılığı, durdukça solmaya yüz tutan… Sessiz bir gece sensizliğin özlemini anımsatıp dururken, sessizdir gece kendi içine dönük, içinde yoksunluğun daha içine yoksunluğum... Şimdi uykusuz kalışıma mı yanayım, sensiz oluşuma mı, uykuya dalıp gittiğimde sensizliği getiremediğime mi? Sana sevgi dolu, aşk dolu yazılar yazmak istiyorum demiştim. Sen bana gerçeğini yaşatıyorsun demiştin. Seninleyken yazmadıklarım dökülüyor şimdilerde yüreğimden. Sensizliğin nasıl bir özlemi doğurduğu, sensizliğin aslında kimsesizliğim olduğunu... Seni yazmak mı güzeldi yoksa yaşamak mı? Her ikisinin içine saplanıp kalışlarım, bir yanım çıkmak isterken diğer yanımın teslimiyetiyle...
..
gece karanlık bene bana küs
yıldızlar kendini aydınlatıyor
ay sa dünyaya küs
gece karanlık gündüz küsmüş
güneş doğmuyor geceyi cezalandırıyor
bende küsecek zamanı buldum gece vakti
gündüze hasret yaşar oldum
..
Kuş,Çiçek,Çocuk
Açsa kuşlar
En soğuk yiyecek bile
Isıtırsa içlerini bu aç kuşların…
Üşüsün bu dünya
..
Seni sensizliğinde sevmek daha güzel, senin yanında yediğim darbelerden sonra... Dedi ve gitti... Ardın sıra bir çift göz izledi gidişini, bir kuş sonsuzluğa kanat çırptı. Bir gelincik küstü boyun büktü. Bir şarkı tekrar tekrar dinlendi kasetçalarda. Bir şişe tüm dertleri alıp götürdü. Kimseler yoktu. Hazin bir ayrılış hikâyesi filmlere konu oldu. İzleyenler izledi sadece ve sadece birisi yürüyüp gitti... Kimseler bilmedi kim olduğunu, sessizdi zaman ve mevsimler onsuzluğu yaşıyordu. Ah perdeler bir hayatı gölgeler...
..
Cana can katan sen olduktan sonra, varsın göz görmesin.
Bir kuş uçuruyorum göğüs kafesimin parmaklıklarını aralayıp, ellerine konsun diye...
..
Ağzınla kuş tutmana gerek yoktu
seni seviyorum demen yeterliydi
..
Benimde bir son akşamım olacak; belki beni sende bekleyen
Ya da içimde başkalaştığım bir ben
Kendine küs yarına küs
Direnemeyecek acılarım
Beni kendimde tutamayan bir şeyler kopacak benden
Belki düşeceğim bahtın merdivenlerinden
Dayanamayıp pes edeceğim
..
Bugün tekrar ağladım senin için ve sen bilmiyorsun. Hani gözyaşları süzülürken yanaklarından; karanlık bir köşeye çekilip de, can çekişir ya yüreğin.. Ardından karanlıkta hayalini kurduğun ne varsa basar ya beynine yaygarayı, ben o sessiz ve çırılçıplak gürültü de bile hep seni duydum bugün... Seni düşünüp de ilerlerken yüreğimin çıkmazlarında, ben her yolun sonunda yine seni buldum bugün... Duvarlar yürüyüp de üzerime, yüreğim dar gelince bedenime, ben o kargaşada bile hep seni gördüm bugün... Sen olmadan, seni yaşadığım günlerime birini daha ekledim bugün ve aldığım her nefes bana yine seni hatırlattı... Bir kuş gibi çırpınıp da, acı çeker gibi senden nefret ederken bile, ben bugün yine; hep seni sevdim..
..
Gönlüm seni ister, seni sevdim’ de yürekten,
Sen kalbimi çaldın, seni gördüm de giderken,
Sensiz yapamaz oldu gönül aşk bumu bilmem,
Bir kuş gibi çarpar yüreğim, sen bakıyorken.
Bilmez mi gözüm nûr_u bu aşkın sonu yoktur,
Dert verdi’ mi çıkmaz daha, hiçbir çare yoktur,
..
...
saadet asrı tutku çiçeğim beyaz mavi mor
esiyor sabahın köründe yanık rüzgâr
..
Can merhaba.
Can artık sana can deyiceğim çünkü sen benim canımdın, öylede kalacaksın. Adınla hitap etmeyeceğim.can, can.
Biliyormusun ben kendimi kandırıyorum bunu biliyorum ama beni anlayan tek sendin. Ben şimdi hasretim sana bana gülüm derdin keşke gül gibi ben solsaydım ama tek sen soldun solmakla kalmadın devrildin. sanki bir ağaç gibi devrildin ve kalkmadın.
Hasretliği ayrılığı beraberinde getirdin şimdi içimde fırtınalar esiyor hasretim sana şimdi..
Ayrılık, ayrılık sadece şarkılardaki gibi değil insanın içindeki.
Can sana anlatacak cok şey var.Ben bu yazıları yazarken radyo sanki duygularıma tercüman oluyor Ayrılık ayrılık yaman ayrılık şarkısı çalıyor sanki içimdeki fırtınayı biliyor.
Şuna bak! ...
..
Özlemim Dağlaradır
Dem’i bahar, alaca kar koyağında dağların/
Koyunları, kuzuları özlemedim diyemem/
Ovalar, kuş bakışı ayağında dağların/
Boz dikenli yazıları özlemedim diyemem/
..
damlalar
hep birbirlerine
küs olmasalardı
başımıza
kazan kazan
sular dökülürdü...
..
bir gün
Bir kuş kondu bir dala
Küçücüktü
Duymadı dal varlığını
Bir gün
Bir kız çıktı karşıma
..