Uzadığımızı sandığımız hayali bir gölgede,
Bir yalanı büyütmek gerektiğinde,
Gözlerimizi kısıp; içimizde, içtenlikle
Kendimize benzer diğerlerinden
Aynılaştıklarımızla yana yana
Değerlerimizin değersizleştirdiği
Yaz çoktan geldi de geçiyor,
Ağustos’dan dönüyor başım
Eylül’e ne kaldı ki şuracıkta
Sararsa da bazı otlar, ağaçlar
Hala yeşil iğne yapraklılar
Sıcak geçen yazdan sonra
Biri itti de düştüm sandım
Renkten boğulduğum bir kuyuya
Düşmedim de sanki daldım uykuya
Rüzgarın sesi hafiften duyulup
Akşamın sisi dağılırken sabaha
Serin güneş dağda göz kırpınca
Pişman değilim asla
Anamdan doğduğuma
Artık anamın yokluğunda
Zor bir daha gelemem ama
Yine gelsem bu dünyaya
Kendim olurdum mutlaka.
Daha ne olsun istiyorsan; olmaz,
Daha ötesi yok, bu kadarı da olur.
Analar tahtını yapabilirmiş ancak
Bahtını yad eller alıp götürürmüş.
Suya düşen yaprağı gördün mü?
Az önce sana, iki gözüme dedim ya
Yollar git git bitmez
Ama biten ömürler!
Tez canından birileri
Bir aşağı bir yukarı
Hayatı zindan eder
Hey arkadaş!
Uzun yıllar boyunca uzanmış bu yüzüstü terkedilmişlik
Öksüz kalmış tüm bir varlığın çığlığı nedensiz değil ki sessizlik
Kendine takılmayanların ancak aşabilecekleri yollarda
Karnından konuşuyor bazı millet, karnı tok olunca
Keyfi yerinde diyebileceğimiz kesimlerde fıs fıs…
Neyin susması bu oysa ağzı olan zamane konuşabiliyor
Zihnimi nedendir pek de net okuyamıyorum artık
Yoksa düşüncelerimin ağırlığından mıdır nedir bilemediğim
Karalara bürünmeden gökyüzüm, çok daha öncelerden
Duyamıyordum kendi sesimi bile kendimin sık nefesinden
Çok yol gitmişim gibi sanki senelerce peşinden
Bedenim nerden gelmişti ki çok daha yorgundu benden,
Dünyanın yuvarlak olduğunun var olan tek kanıtı gibiydi güya:
Bir geminin önce dumanı sonra direği ve en son güvertesi görünürdü, ya sonra?
Nerden geldiğinin nereye gittiğinin bir önemi olmadan var ve yok olan
Bir dünyadan bahsetmiyorum çünkü bu dünya öyle bildiğimiz gibi değil
Her gün sıkıcı bir rotası olan, güneşin dizinin dibinden ayrılamayan
Bazen aya bazen güneşe tutulan kendince bir çekiciliği olan bir yer bu dünya
Bir gün bir diğerine benzemiyor
Ne günün doğusu batısına
Ne de güneşin doğuşu batışına...
Düzen düzensiz şekilde değişiyor
Her düzensizlik bir düzeni ifade ediyor,
Kaos değil daha çok muamma!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!