Doğmak ve ölmek arasında ki!
Yaşam çizelgesinde
eğriler ve doğrular üzerinde,
verilen mücadele de kim ne olabildi?
Hiç'lik makamının içinde
Kim kalabildi?
İklim'in sürgünü
aylardan, Şubat
kar kış kıyamet ayazında
güneş, doğar mı?
ısıtacak kadar, soğuk bedenleri...
Dinmeyen değişim sürüyor
kaç kere daha
can çekişmeli
kedileri kıskandıran
onuncu ölüme hazırlanmak
kalbe hedefi tutmayan
kaçıncı oku Eros'un
meskul mahalde saklanmaya çalışırken
en tenha yerinde sokağın
kayboluyor gölgeleri
kaçak köçek yaşanan
tüm sevdaların
Kırık bir oyuncağın son parçası
Süpürgeye, olmuşsa yem
Eksik bir yanı kaldıysa eğer
Kalmadı artık oyuncakta
Ona verilen değer…
Bir oyuncak gibi sökülüp
Ne olduğunun
Kim olduğunun
Neden doğduğunun
Düşüncesini bile tembellik sayan
Sonucun ölüm olduğuna
İnandırılan!
İzzet makamından
Zillet makamına geçmenin
tesiri altında,
geçen bir günün, ardından
Dibine ışık vurmayan mum, tadında
Şu an zaman.
Ayyuka çıkmış kokunun
Çekiş gücüne kanarak
Gittin mi,
Meyhaneye
kılı kırk yararak?
Maaştan ayrılan, son parada
Hıdırellez ateşinin üstünden atlayan
çocuğun,
Sarı kız, adını koyduğu ineğin sütünü sağan
kadının,
Maden ocağında çalışan, kararmış alnı ile
adamın,
hakikatten uzak kaldığın, aşkı
batarken güneş ufkunda
kaldığım ayazı
hayalinin mazide kalmadığını
söylemek istedim
bu şiirde, yâr...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!