hangi meyve düşmedi dalından?
doğduğu yere kavuşma özleminden
daha büyük bir sevda olabilir mi?
neden korkuyor ölümden, insan
kefene sarılınca
ölümü de
Ayrılıklar, sadece bir veda değilmiş meğer
İçindeki boşlukla yaşamakmış
Geriye dönüp bakmamak
Ama hep hissetmek
Bir zamanlar yanındayken
Şimdi bir yabancı gibi...
Beyaz perdenin, karanlık gölgesinde
yaşam savaşıydı
mücadelemiz...
Tek umudumuz
şişe dibinde bir triplik
hayallerimiz....
Hayatım kuralların olduğu,
bir küre içerisinde!
Burada olmak istediğime bile,
emin değilim...
Gecenin dehlizine dalıyorum
sükutu bozuluyor,
baykuşun bakışı
keskin ve kararlı...
Şehir, soğuk
Evlerin camları, buğulu
O kadar çok değişmişsin ki!
Ne sen beni tanımış
Nede ben seni tanımışım.
Yanıldık,
Siyah yalanların döngüsünde
Sen benim dünyamsın, diyerek
çocuk avuçlarına sığdıramadığın
var gücünle salladığın
denizanalarına zarar vermekten
korktuğun,
biraz ürkek
biraz da çekinerek
Alacakaranlık içinde yolunu şaşırmış, insan
Ne kalacağından emin
Ne gideceği yerden
Öyle derin ki-Of çekişi, yankılanıyor ayazda
Bu nasıl puslu havadır, eşkiyayı kör eden
İnsan nasıl yolunu bulur
bir yaprak daha düşüyor
zamana yenilerek
içinde sevinçler
acılar
aşklar taşıyarak
bir boşluk bırakıyor ardında
Göremedik filmlerde
bir Kızılderili'n yaşlarını.
Oysa çok kırışıktı
kaş ile saç arasında derisi.
Göz çukurlarının altında
yansıyan gölgeden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!