Olmadığın yerde
Olmanın saçmalığı içinde
Olduğumu düşündüm.
Olur ya bir ümitle
Olurunu gözledim.
Olmayacak duaya amin
Siyah hayatın, beyaz düşleri
Cam kırıklarının üstünde yalın ayak koşar gibi
Hayat ne zordu...
Beyaz gelinliğin hayalini kurarken
Beyaz kefeni arzulamak
İnsan mukaddes bir varlık idi
oysa bu aşk
gül-i bâdâm gibi açmış
şiirleri yaşatacak
şairlerin ilhamı olacak
miski amber kokusu ile
gül ile bülbül aşkını kıskandıracak
Değişmesi gerektiğine inandığı aynadaki yüzünün karanlığında kaybolmaktan bıkmış
Utanç duyduğu bir geçmişin tövbe ile temizleneceği inancına kavuştuğu vakit
Gözlerinde ki Velfecri bakışları bitmiş
Selametle koyulduğu yolda, inkılâp yapmıştı hayatına dair
Değişimin asaletini yaşarken başı dik
Dünyanın dönüş hızını yavaşlattı
Saatte ki hızı azaldı, çıtanın
Emeklemekten vazgeçen bebeğin anne kucağına paytak koşması bile
zaman alıyordu artık
İnsan bekleyince zaman duruyor
Neyi beklediğini bilmeden...
kirli bedenlerde kırılıyor aynalar
en olmaması gereken vakit
vur kendini köpek öldüren sevdalara şimdi
sualsiz ve hesapsızca sadece kendin
ne kadar sarhoş olabileceksin
beden ağır zaten çabuk demler
Hiçbir cümlenin sonunu
Tamamlayacak kadar
nokta.
Nefes aldıracak kadar
virgül,
Yoktu artık...
nereden geldiğini anlamadığın
yağmur tanesinin ilk burnuna vurması
herşey tesadüfleri sever
adımlarının hızlanması
yağmurdan değil aslında kaçış
her insan yağmuru sever
Küllerinden doğmaya cesaretin varsa
korkmayacaksın, yanmaya.
Cesaretin yoksa yanmaya,
aşk senin neyine?
Ezelden ebede...
Yıpranışın ve çırpınışın
son simgesiydi...
Ama bir gül vardı elinde,
hemde bembeyaz bir gül,
Tutuşu bir isyanı anlatıyordu...
Harman olmuş düşünceleri,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!