Olmasaydın olmazdık, ey cihanlar sultanı,
sevmeseydin bilmezdik, cenneti ve vatanı.
Uğruna dökülmüş bak, çağlıyor temiz kanlar,
Çanakkale denince düşünen, bilen anlar.
Bakışlar garip, korkunç, muamma bu gelenler,
Hiç eser yok sevgiden, hasret kaldık dünlere.
Oysa ki İkbal ile neşe verdi gidenler,
Erer miyiz bilmem o Mesud günlere?
Şimdi aşk ile bakar sonsuzluğa varanlar,
Bu dünyanın çarkına sıkışmış bedbaht nefsim,
Himmet eyle kurtulsun, cemâl-i HKK'la pişim.
Ya yanlış zamandayız, ya da yanlış yerlerde.
İnsanlık boğulmuş yok, çamurda, kör diplerde.
Sevgi, saygı, merhamet yalnızca lal dillerde.
Çarpık düzen, paradoks, yığınlarca her yerde.
Gönlüm, gönlüne nakşedilmiş, sicim bir ip ile.
Her bir deseninde aşk işlenmiş, narin ve eşsizce.
Derdim, derdinle yoldaş olmuş, gider meçhule.
Arar da bulurmu ki saâdeti, onca çelişki içinde?
Her darbede bir kelle, kan gövdeyi götürecek.
Çakal kim, kurt kim, ayır, Sürüler seçilecek?
Hepsine güç yeter de, şu kahpe, pis düzende,
Kollarımı bağlayan çıkmazlarım var benim.
Kul hakkını yiyipde seccadeye sürünen,
Sahte, sakil hayatlar, yünden hafif umutlar..
Gülüşü bayat dostlar, çileme çile katar.
Yüzümde tırmık izi, gün gün artan çizgiler..
Güneş battıkça artar, ömürden de gün siler.
Biri artar biri yiter, bâki olan kalpteki çizgiler..
Hangi dua, hangi cisim, bu kara yazgıyı siler?
Bugün küfrün direği yıkıldı,yerle yeksan oldu,
Sen ey direksiz küfür; hangi cüret sende peydah oldu?
Ne'de çabuk geçiyor zaman.
Belki bir nedeni vardır!
Açık yaralar kapanmadan ömür bitiyor.
Bütün çileler binmiş bir babanın sırtına.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!