Sende korkuyorsan ahiretten, ateşten, ar-af tan,
Dökülüversin dilinden tövbeler, gözlerinden yaşlar.
Ulaşır'mı deme Allah'a,cc. gönülden edilen dualar,
Başka şansın'mı var, sabret elbet affeder El-cebbâr cc.?
Uzayın boşluğunda savrulmuş bir bedenim.
Tutunacak yerim yok, sonsuzluğa giderim.
Dünyalar size kalsın, bana gelsin dünlerim.!
Bu zaman yadırgıdır, beterden de beterim.
Durmayacaksın,!
Ağır Ağır da Olsa Yürüyeceksin.
Geçmişine Perde Çekme Yürü,
Geleceğine Geçmişinle Yön Vereceksin.
Zaman geçedursun, Güneş Yine Doğacak,
Bir kamçı da ben vuram o denî nin sırtına,
Ejdat'a laf söyletmem, bilsin insan yedi kıta.
Beni sevmeye başlarsan bu çizgi doğrulduğunda
Keşkelerle dolu bir sayfa aç, hayatının yalnızlığına...
Yedi kıta saldırsa, el uzatsa ne yazar!
Aklı hiç, ağzı köpük saçsada üzerimize,
Kuduz köpeklere yar olmaz al bayrağm,
Dokundurtmam ceddimim emanetine.
Zıplamaya tenezzül etmeyen insanlar,
Başkalarının omuzlarına basarak yükseliyor.
Anlatılmaz böyle kişiler, çaresiz kalır lisanlar,
Gerçek şu'ki insan insanı karalayarak alçalıyor.
Es rüzgar es, bağrıma doğru serince es.
Dindir içimdeki yangını, ateşi, ıslak ıslak es.
Bir koku ol dağlara, ovalara sarılda gel.
Es de getir yardan, bana bir haber, bir nefes.
Uzunca yollardan, uzak diyarlardan bu yana es.
Ne ağır gelir yükün, ne de keşkelerimsin.
Senin bendeki özün, gül ile eşdeğersin.
Ecir de şaha kalkıp şer de dursaydık eğer!
Ve birde,
Evlat kokusu sarmasaydı cennet gibi her yanımızı,
İşte o zaman
Olmazdı ecele nazımız.
Zaten yaşamaktan usanmışız.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!