Aradım seni her gün adım adım her yerde.
Ellerim taş, semada; dilendim hep seherde.
Göklere sordum seni, kalktı yüzümde perde.
Ağlamaktan yaş kalmadı gözümdeki ferde.
Sen nerdesin kimlerle, hangi uzak ellerde?
Yoktan var olduk heyhat, gidişte var sakatlık!
Sonsuza gider bu yol, sonunda yok rahatlık.!
Bu gidişat nereye? Herkeste bir haller var.
Ayran tutan ellerde içki şişeleri var.
Yere baksam hep çer çöp, havada bir koku var.
Aslına dönse insan ecdatta ibretler var.
Kızıllığında boğuldum dünyanın
Gökkuşağını göremeden gidiyorum
Kah sevindim kah ağladım doyamadım
Yokluk ile varlık arasında savruldum durdum
Gidiyorum buralardan dönmem artık geri
Acılarımla, sevinclerimle uzaklara gidiyorum
Çıkardılar sehbaya, acımadan yargıladılar beni
Vurdu cellat kılıcını göğe yükseltti nefesimi
Gözlerimden yaş akmıyor artık tükendi göz pınarlarım
Git, dönüpte bakma ardına dayanamazsın!
Hayallerine koş gül kokulu diyarlara...
Sakın ola dönme geri, yanarsın, üzülürsün!
Benim hayallerim sürgün yedi, kaybolursun!
Yaşama tutun, acılarından güç al, uzaklaş!
Bir yıldıza binsem de gitsem ufkun sonuna,
Bu dünya durak yeri varsam HAKK'ın yoluna.
Yedikçe yedi doymaz, kimin eti bu sormaz,
Gıybet eti bu; necis, doymak bilmez ar nefis.
Kemirdikçe kemirdi, buna ateş dayanmaz,
Kardeş eti say, haram, denmiş cevaz ve hadis.!
Gönlüm darağcında ey can, suçunu ne soran var ne de duyan.
Urgan sıktıkça sıktı, atrafta sessizlik var, gökte heyecan.
Bir tek hamle kaldı, yüzü kapalı, sandalyeye vuran.
Emri verecek suskun, yer titrek, bir misk koku var etrafı saran.
Ey gönül; sanma herkes hisseder adaleti yüreğinde,
Sanma sen gibi,sanma senden gibi,sanma herkes sevgili..
Bir gürültü çökerse eğer göklerden, kurak gönüllere,
Bak o zaman olmak ister gönül; sen gibi,senden gibi,sevgili..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!