Dolanır yüreğime
sürgünün özlemi;
hele gelmişse güz mevsimi,
Sararmıştır anılar
yine çocukluğumda
ve ben düşlerimle
Öyle bir isyan,
Öyle içten büyüme,
Öyle dipsiz bir kuyu ki...
Sen taşırken içinde
koca bir sızıyı
Teneşire...
acısı soğuk bir ölümün
geçmez feryadına,
gam-ı isyanın alâsına,
teslimiyeti yokluğa çıkmış
Bir bilse
Bu kayıp şehir
geçmişin büyüsünü...
Bir rüzgar çıksa,
Alsa,
Götürebilse beni
Soğuğuna bile yabancıyım
bu şehrin...
Düşlerim üşüyor,
ben bir başka üşüyorum...
Ama değil soğuğundan,
Ama değil ayazından...
Yarınlara varalım diye
erteliyoruz bugünleri
ve ölüm soğuk yüzünü gösterince
kıymetli oluyor anılar...
Her gidene bakışım,
Yaşamın kıyısında
limana muhtaç (gemi) gibi
iç fırtınaya esir gibi...
Yaşanılası bir dünyadır
Hayalimiz;
Kurallara,
Yasaklara boğduk ömrümüzü,
bilmem ki
nedir bu çıkmaz,
Yaş otuz dokuz...
Son durağında bir gençliğin,
başlangıcında bir ihtiyarlık...
İçimde büyümez bir çocukluktur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!