Sığınmış yine
anılar birbirine...
yenilenir acının tarihi;
Gün 15 Aralık,
Gün Babamadır
Gün miladıdır acının...
Yokluğunla
eksilen ömrümü,
varlığında tamamlamayadım...
Ya bir adım
ötende,
Ölünce babası;
çocukluğu mu gider
sadece insanın
ya da masumiyeti mi,
ya da mahçubiyeti mi
Her sürgün
acıdır aslında;
hikayesi derinlerde,
mahzenlerdedir
belki de...
Sarmış etrafımı
kuru bir soğuk;
ben sessiz yoldaşlar
diyarında,
kimsesiz bir kuytuda...
Gün
neleri götürür
ömrümüzden
ya da neleri çıkarır
karşımıza
toy bir tecrübe misali...
Ben bende kaçak,
Ben bana tutsağım;
Ben bende mahkûm,
Ben bana firariyim.
Sözsüz bir yaşamdır
Bir fotoğraf karesinde
neyi görebilir insan;
Ya da neleri sığdırabilir
anılar deryasına...
Zamanı mı,
Duygularını mı,
Sonbaharı
içimizde yaşar olduk,
dışımızda sararmasını beklerken...
Eylüldü,
ekimdi derken
Bir maziye,
Bir düne kaldı
Çocukluğum...
Yetmiyor misafirliği anıların;
çünkü konukluğu geçici
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!