ne kimliğimden utandım
bugüne kadar
ne de ülkeme olan sevdamdan...
ama şimdi utanıyorum
senden...başındakinden.
yaptıklarınızdan utanıyorum.
ah! bir bilsen nasıl da korkarım,
korkarım el süremem saçlarına...
bilirim nice sevdalar dökülür,
nice aşklar gözyaşı bırakır avuçlarıma.
ah! bir bilsen nasıl da korkarım,
"Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz. Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır. O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez. Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz. Yalnızlık onun sığınağıdır. O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir. Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız, onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz." (Can Dündar/Kadını Anladım yazısından alıntı)
.../(kadın erkeğin kaderidir.)
aşk mı yalnızlık mı
mecburiyet mi tercih mi
Sanal aşk... kim istemez ki?
Yaratan sen, ressam sen...
Oh, ne rahat;
Ne görenin var, ne karışanın...
İster Da Vinci, ister Picasso ol
Ey sevgili!
Sen boş ver;
"kadın Adem'in kaburgasından yaratıldı."diyen,
hikayeleri...
Tanrı; önce, eylülde kadını...
ekimde,onun yalnızlığından Adem'i yarattı.
sen,asılmış bulutlarda
ağlayan gözyaşlarım
yeşil gözlerinde sevgi ormanım
masamın üstündeki bardağımda rakım...
kısacası sen,kaderimsin.
yazdan çalma bir öğle saatinde
çam dallarına düştü özlemlerin...
bakışlarında gökyüzü,
saçlarında rüzgar,
dudaklarında güneş,
güz çiçeklerinde kokun, bir sevda..!
ne yeriydi şimdi,ne de zamanı
nerden çıktı bu kar taneleri,
daha şimdi gülleri açtırmadık mı
dudaklarında?
daha yeni toplamadık mı seninle
buğday başaklarını,
gecenin ıslak kucağında
çaresiz,yorgun günlerim...
günlerim gençliğimde,
gençliğim çocukluğumda,
mazinin çengelinde düşlerim...
ve
daha nice yaşanmamış sevdalar var yüreğimizde;
henüz bestesi yapılmamış şiirler ve çizilmemiş resimler gibi...
hadi mırıldan denildiğinde, nutkun tutulduğu
hadi boya denildiğinde, renklerin unutulduğu kadar tarifsiz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!