GELİN
Tan yeri kıpkızıl şafak sökmeden
Usulca süzüldü yataktan Gelin
Kaynattı çorbayı damla dökmeden
Sofraya indirdi ocaktan Gelin.
Yürekten sevseydin sen beni eğer
Dünyaya bir çizik atar gelirdin
Her sözün gün gibi yalanmış meğer
Deryaya göllere batar gelirdin.
Gözü yaşlı boynu bükük koymazdın
Şu gençlik dediğin hoş gelir dile
İnsanın çağlayıp akası gelir
Gönlüne yârini sığdırsa bile
Gördüğü güzele bakası gelir
O çağ ki; başında dumanlar tüter
Gökbörüyü Beklerken
Sırra kadem bastı derdimi duyan
Derdimiz sel olup ummana akar
Umman dahi ağlar ey gafil uyan
Uygurlar Türkistan ciğerim yakar.
Gönül çeşmesinin membaı suyu
Asil duruşuyla letafet huyu
Her hücren aşk kokar bilir beş duyu
Maşallah bugün de dünden güzelsin
Mutluluk dediğin hepsi birkaç gün
Benim şu hallerim elemle dolu
Geçti geri gelmez maziler ve dün
Ardımda yollarım çilemle dolu.
Umuda yelkenler açamam artık
Güzelim
Sen benim olasın ben ise senin
Yalancı sözlere kanma güzelim.
Kor ateşten sıcak ateşli tenin
Yabancı gözlere yanma güzelim.
Haddi Zatında
Modernlik yenilik uygar diyerek
Özümüz bozuldu haddi zatında
Medyanın attığı yemi yiyerek
Gözümüz bozuldu haddi zatında.
Hangi Çağdayız
Bir acayip zaman ki akıl fikir ermiyor
Deryaların ırmağa döküldüğü çağdayız
Sinekler pusatlanmış File aman vermiyor
Ay dedenin kuyudan söküldüğü çağdayız.
Sordum yüzün nuru nicedir güzel
Bir nazar eyleyip ay dedi bana
Çehrende hüzün var saçların gazel
Hazana düşmüşüm bay dedi bana.
Dedim ki esrar-ı güzellik sende
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!