Ben karanlık bir sokak ortasında
Sen sıcak yatağında kim bilir kaçıncı uykuda
Ben kaç gündür uykusuz, kaç gündür firarda
Tükenmişim sabaha karşı bir garip şafakta
Şu yara değil sensizlik öldürür beni
Ben yaralı ceylan; yatar kendi kanında
Belki bir rafta küflenecek
Sana yazdıklarım
Belki bir varilde yakılıp
Bir berduşu ısıtacak
Yada hiç yazılmamış gibi
Bir köşede unutulacak
Gözlerin diyorum sevgilim
O güzel gözlerin
Bir gün katilim olacak benim
Bir zaman gelir
Ne kalır gençliğin
Ne de güzelliğin
Sen tüller içinde en az
Bir melek kadar masum
Bir güzellikte olacaksın o gece
Ve ben
Lekeli ruhumun yanında
Bir kar tanesi kadar beyaz
Hava soğuk sevdiğim... Buz gibi soğuk...
Senin küçük ellerin üşür, benimse yüreğim...
Oysa ne kadar da güzeldir senin kahverengi gözlerin
Isıtmaya yeter beni ve
Benim evrenimi ve tüm şehri...
Ve halojen ampullerin ışıttığı süslü vitrinleri...
Küçüksün daha
Birde masumsun üstüne üstlük
Nazlı bir çiçek gibisin
Bilemezsin daha; siyahı beyazı
İyiyi kötüyü
Onlar beklerler gülüm
Bu aşk başlamadan biter küçük kız
Sen lüks salonların boyalı bebeği
Ben drama sahnelerinin hüzünlü şairi
Senin süslü püslü rüyaların
Şişesi bilmem kaç işçi aylığına denk
Parfümler gibi kokan hülyaların var
Gündüzler karanlıktır gülüm
Yer gök bembeyaz karanlık
Anlamamış gibi bakma yüzüme
Buz gibi biliyorsun
Gençliğim gibi
Seni sevdiğim gibi
Ben senin adını duvarlara yazmadım
Adını benden başkası bilir diye korktum
Sırf bu yüzden banklara baş harfini bile kazımadım
Sen bilmezdin
Benim ruhuma ateş düşmüştü seni gördüğüm ilk gece
Ve geceme yıldız
Ölüm gelir hasretin üzerine
Ben ihaneti görürüm
Tekbir alır dağlar
Umuda dair ne bir umut kalır
Yarına dair ne bir ışık
Gölgeler geçer üzerimizden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!