Ben bir nefes dumanım
Gözlerinin önünden uçan ve
Zerre kadar keder duymadan
Sigarandan çıkan
İçini görmüşüm senin
Ta ciğerinin en ücra köşesini
Uykusuz yine geceler
Sana her zamankinden bin beter hasret
Ve içimde milyonlarca kasvet
Hüzünlerimi dışa vurmaktan korkuyorum
Her zamanki gibi; içimde tutuyorum
Bir enfarktla beni yere serecekleri güne dek
Yine akşam oluyor sensiz
Martılar bile çirkin geliyor gözüme
Yakamozlar anlamsız birer ışık oyunu sadece
Ne içtiğim çayın tadı var
Ne söylediğim türkünün
Bir garip kasvet var içimde
Ellerinle yazdın idam fermanımı
Ve adımların bastı mührü
Ben karanlıklar içinde
Bin hüzne meyilli gözlerimle
İçimde martı hengameleriyle
Büyüttüm sana dair hüznü
Bu gün oturup düşündüm son bir kere
Dalıp iskeleye yanaşan vapurun
Eteğinde savrulan bir yasemene
Nasılda benziyordu sana bir bilsen
Ürkek, mağrur, masumane
Ve kim bilebilir ki
Aşkımız kuşatma altında gülüm
Yarınlarımız çok uzaklarda
Güzel sesin duyulmazlarda
Yağmurlar yağar yüreğimde
Sesin bir çığlık kulaklarımda
Hayalin gitmez gözlerimden
Beni ellerin değil gözlerin vurdu
Ve yalan sözlerin
Düpedüz alçaklıktı bu yaptığın senin
Basitlik; hainlik
Böylesine bedbindim düşerken üzerine dizlerimin
Son bir söz söylemek geldi içimden
Ne çok üzdün beni
Özgürlük ismine
Ne çok ağladım bilsen
Senin özgürlük dediğin o şeye
Ne kötü şeyler yaptın
Özgürlük diye diye
Sen hep bir kızımız olsun isterdin
Ben ise fark etmez derdim
Hiç ihtimal vermez iken
Neden gittin
Beni sebepsiz
Bir başıma bırakıp bu karanlıkta
Neredesin kadınım
Kimler yatar sinende,
Ve kimler bakar
Sevdaların en büyüğünü yaşadığım
Kahverengi gözlerine
Neredesin kadınım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!