Hava kararmıştı
Mavi gölün kıyısında
Yan yana oturmuştuk
Bir damlaya hasret
Çölü düşünüyorduk
Alevi görmeyen, közü ne bilsin
Damarımda akan kan değil dilber
Söyle Azrail’e, akşamdan gelsin
Benim taşıdığım can değil dilber
Ayağın kırıksa, sürünme zekle
An gelir kör hakim, bir canı tekler
Yüz suçun üstüne yüz daha ekler
Kaçmaz hiçbir yere yareni bekler
Umman olmuş şarın, adıdır Ilgaz
Alem beni duysun, sıla her şeyim
Bir söz ile döndüm on dört yaşıma
Bin tür lezzet kattı, her gün aşıma
Dertler yağmur gibi, yağsa başıma
Canan dediğime küsmem imkânsız
Seherde cananın yanına varsam
Karga tepesine bir çadır kursam
Tutsam ellerinden halını sorsam
Abamı yaş yere sersem kime ne
Gülüm
Dünya bir bahçe
Ben bahçıvan olsaydım
Orta yere bir çınar
Çınarın soluna bir nar
Sağına seni dikerdim
Senin için her gün, adak adarım
Bil ki kollarında, dünya kadarım
Her öğün soframda, seni tadarım
Damağımda tadın kirazım benim
Dilinde türküydüm elinde sazdım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!