Gurbetteki bir dostum evini dörde bölmüş
Kara kartal yuvada, beyaz güvercin ölmüş
Poyraz değil, zalim kırdı dalımı
Hoyrat oğlu hoyrat, çaldı balımı
Yâr akşamdan gelir, bilse halımı
Bir telli turnanın, gölüne düştüm
Şairim gül bilir, bin derman aşım
Tarlada dilber çoktu, ekini yalnız biçtim
Biri bir tas su verdi, sade bir yudum içtim
Gözlerini dört aç, yaş yere basma
Seheri görmeden, lambayı kısma
Dara çekseler de şeydasın susma
Her soruya cevap, ver deden gibi
BEN KANDİLİM**
Ben kandilim
Yaradan’ın doldurduğu
Yağı yakıyorum
Bülbül değil isen gül için yanma
Benliğe esir düş, bendeye kanma
Hikmet Yaradan’ın, arının sanma
Tadın tadı sevda, balda ben varım
Bir damla yağmurla yeşerir çölüm
Şairim, bugün size
Dünyayı bıçaksız
İkiye bölen
Ağlarken gülen
Doğduğu gün ölen
Birini anlatacağım.
Deli poyraz esti, kış oldu yazım
Düşlerime girdi, bir salkım üzüm
El yanında ilk kez, kızardı yüzüm
Kırk yıllık kirazı, bürmüş gibiyim
Benim bağımın gülü, benim elimde solsun
Bir kez canım diyene, bin kere selam olsun




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!