sevda şairin gam yüküdür
onsuz olmaz, onsuz onmaz
ver çeliğe suyunu
onsuz olmaz onsuz onmaz
bende kimsesizliğin var
üzerime yapıştı gitmiyor
herkes kadar
ve sessizliğin /Gürültülü
çıplak ellerindeki asalet
değme kadında yok
ver elini güzelim
yaslan bana
bir adım ileri
iki adım sağa
soldan geri dön
başını atıver arkaya
bir tutam gün ışığı
yıldız tozu
ışır gelir parmaklarımdan
mayasıl yarası
avuçlarım nasır
kan damlar yaralarımdan
ve kampana vuruldu
gotik bir mabede çağrılıydı başbakan
kurdeleyi keserken makasıyla
zifiri karanlığın müjdesini verdi gülümseyen yüzüyle
gitmek istiyorsan
gidebilirsin sevgilim
arkandan ağlamam bilesin
kurudu çünkü gözyaşlarım
masmavi bir şehrin
yıkılmış limanına giden
saatlerdir uluyor, sokak köpekleri uğursuz
ve saat üç, gece sıvaşıyor yüzüme teklifsiz
bilmiyorum, ankara'da bilmemkaçıncı uykunda mısın,
yoksa afyon sandıklı üzeri yollarda mısın?
gitme
küfürbaz bir akşamın alacasından
hoyrat geceye aksa da yalnızlıklar
vukuat dolu bir sokaktan geçiyorlar
küvetin içinde ıslak üstelik sarhoş
bazen bir demir kuş gelir yüreğine konar, kalkmaz
hani kalksa da kokusu siner göğüs kafesine
soluk alamadığın bir karabasandır
her nefes alışında buram buram demir kokusu
sonra bir gün bir buket petunya çıkagelir de
yahut nereden geldiği belli olmayan bir çift kırlangıç
kuş uçuşu ikiyüzyetmişdokuz kilometre
bastığım yerden sarayburnu
ne hayaller gömdüm boğaziçine
ardım sıra damlar kanım izi
ver elini nyobeye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!