sensizlik ki içimde koca bir mağara
sesin yankılanıyor derinlerinde
sarkıtlar dikitler yeraltı suları
rutubetli bir hava çekiyorum ciğerlerime
sonra nasıl oluyor gözlerim acıyor
gözlerim dedim hani sana baktığım
ne düşünüyorsun?
aklından neler geçiyor?
saçlarını okşarken ben
hangi filmi görüyorsun düşlerinde?
sonra ellerin suya değdi
gözlerin gözlerime değdi
deli mi edeceksin sen beni kadın
o nasıl imgedir öyle?
tevazuun tamam başım gözüm üstüne ama
ne dediysem eksik demişim bir de sen kat üstüne
sappho mu dedim? unut!
yakamoza karşı
puanlı şemsiye taşıyan küçük kadın
aşkı tanıyor musun
hülyalı bakışların
delerken geceyi
aklından neler geçiyor
yalnızlık zulüm
gece zulüm
oy gülüm
dört duvar arasında
beterdir ölüm
yüzün geride kaldı onca yıl
sormaksızın acıdı yüreğin
kelebekler vadisinde buluştuk
usulca sevdim benden beklediğin buydu
çokça baktım yüzün yoktu başka nelerin yoktu
oysa ben sensiz yapamam hele o yüzün
yalnızlık iki aşk arasındaki soluklanmasıysa eğer şairin
dinlendirip bir çeşmede sular yüreğini
okşarken tedirgin
çıkagelmesinden yenisinin...
-Nil'e-
bir sabah uyandığında
yanında bir ben göreceksin senden uzakta
siyah karanfillerin dağlamasına yüreğini
ses çıkaramadan büküleceksin koynuma
ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARA EBRU’DAN BAHSETTİM
“beğendin mi? ” dedi
“beğenmedim” dedim
“neden? ” dedi
“elleri çok büyük.” dedim
fırtınaya tutulmuş dizlerim
teknenin kaptanı da miçosu da benim
rotamız gökyüzü, yelkenler fora!
titriyor dümen dalga bordaya vurdukça
son limanda bıraktık aşkımızı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!