dilek doldurdum gökkuşağına
sevgimi giyinmiş yarınları vereceğim kucağına
istanbul gibi aşınmış yanaklarımda
suretini bulduğum dudakların
yeniden yapılandırsın yüzümü
n'olur anne
sana cimri hayatin inadina
saril yasama sevdana
yasanacak guzel gunler var daha
yine benim icin
cam sakizi sar yapraga
BEYAZ GUL SEVDIGIM
duslerime tetik yikiyor saat
mutluluk ulkemsiz hayat
benim neyime lazim
sensiz telleri kirik sazim
yalan ne kadar taşır bir insanı
mutluluğa(mı) ulaşır insan
acıtarak bir canı
körleştirir insanı büyüdükçe nefrat
ben size hep dert
yavandı ömrüm
hep ıssız kalırdı gönlüm
iyi ki sen varsın
kristal harflerle yazıyorum yaşamın çıplaklığına sevdamsın
sevgi sevgi içime damlarsın
ışır karanlıklarım şenlenir sokaklarım
yalnızlığımın çaresi olamazsınız ki dağlar
gölün dudaklarında ağırlar beni kurbağalar
mezesiz varırız hasretin dibine
onlar sarılır sevdiğine
ben yapayalnız kalırım yine
zaman seline kapılmış
bir bildiridir hayatım
kaçınız okudunuz
okusaydınız hayatımı
hayatınızı buludunuz
insan başkasına yaşar biraz da
siyahlar giyinmişsin baştan sona
çıplaklığın kadar yakışmış inan sana
bendeki yerin başkası dolduramayacak kadar derin
perdenin açık kalan yerinden
içeri sızan ışık gözlerin
dudakların kor
hep takılıyor acılarda
dünya sanki bozuk plak
yaşlı gözler bana tuzak
olsa da firarda
mutluluk değil uzak
ne de hayat rüya
dünya sanki bozuk plak
hep acılarda takılıyor
bırakılsa da çıplak
dibi ballı dut ağacı gibidir aşk
köklerini iyi salamayınca çorak yüreklere
ufacık sallantıda yıklıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!