ölmeme degil de gülüm
acıların hüzünlerin avucunda
seni bırakacağıma üzülürüm
mardin kızıltepe’de terörist diye
gün olur da gül bahçesi yanaklarına
bir damla düşerse cennetim olan gözlerinden
bil ki o gün o iki damla yaşla vuruldum ben
nasıl göreydim korkularına saklı hançeri
kulak asma yaralı yüreğinin sesine
sensiz günler olsa da kuduz it
hadi durma sevgisizliğine git
beni bırakarak acıların pençesine
senin umrunda mı sevgi
için ısındığında bil ki ben geziniyorum ıssız sokaklarında
ak güller açmış sevda türküleri dudaklarımda
nisan yüreğimin gözleriyle çizdim seni
resmin sol yanımda
artvin kalesi’ndeki bayrak gibi
onurlu bir yaşam dalgalanır alnımda
neden ilişirsin dilime ölüm
sende mi anladın mutlulukla tanışacak gönlüm
öğretmenler günün kutlu olsun öğretmenim
başka zaman böyle güzel sözcüklerde duyamasın
sürünürsün ama ayıplarını yüzlerine vuramasın
seni yangınlara atanları bile kıramasın
sen çok yüecesin öğretmenim
yarın belirsiz kayıp dün
kapısını hüzünlü öykülere açıyor her yeni gün
işte bunun için aşk üzgün
sevda(lar) içime sürgün
şu hayat bana senin gibi bakmalı
sırtını dağlara dayar ormandaki canlılar
dağlarsız ormana benzer babasız evler
nice geceler
ayın koynuna girip yattım sen diye
işkenceci olsa da gurbet
gurbetinde gücü yetmez sevgiye
şirin bir şehrin züppe gençleri gibi
hüzünler volta atar yüreğimde
mayınlar pusuda yarınlara çıkan yolda
biz yürürüz yine de
güzelliklerin elleri ellerimde
sevgilim yıka beni gülüşlerinde
güvercine kanattık
zeytine kök
bizi yere düşmüş yıldızlerı sanırdı gök
aydınlansın diye karanlık (lar)
kendimizi az mı yaktık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!