acımadı hayat
masallar ülkesinin kapısından çevirdi
çocukluğumuzu hoyratça koparıp aldı
bizi de kavgalara saldı
büyümeyen yanımızda tadı
analarımızın güzel anılarında
yine gecedeyiz
az sonra ırak'a bombalar yağacak
ırak kanayacak
çocuklar ölecek
ölecek börti böcek
petrola kan
umutlar dökülüyor delinmiş hayatın dibi
bonker değilim cemal süreya gibi
bir saniyemi bile bırakmak istemiyorum cimri hayata
bana söz etmeyin ölmekten
sabıkalyım yaşamı ve yaşatmayı sevmekten
savaşlarda günlerin avlusunda ölüm büyütülür
yürekleri yangın yeri analar ağıtlara tutunur
bilmez miyim suspayı verir
onlar bu insanlık suçundan da kurtulur
bilmez miyim bugünlerde erken unutulur
soframda acı oturur
tozlanmış piyano sanki yüreğin
sevmeyi bilmek gerek gelincik çiçeğim
dokunabilmek için yüreğine
hassassın sazın telleri gibi
gelemezsin hoyratlığa
bozulur akordun
aşk yaşlı ağaca kalem vurmak gibidir
acısı bile insana mutluluk verir
aşkın kökü sevgidir
yüreklerde yeşerir
kıyısında yaşamın
acı kırıntıları batar
yüreğine insanın
yaşamın kıyısında elleri koynunda
biçare durmasın
canımı sıkıyor soytarı umutsuzluğum
taşınmaz duruma geldi
yüreğimin ceplerine doldurduğum mutsuzluğum
içimde boynu bükük karanfiller
yaslanmış acılarıma
hüzünlü şarkılar dinler
dün seni görmeseydim
yüreğime bir kat daha acı örmeseydim
gamzelerin yerinde istanbul sokaklarındaki gibi çukurlar
gözlerin sanki göz değil
ülkemin doğusundaki öğrencilerini yitirmiş okullar
belli ki parayla mutlu olamamışsın
umuda kuruldu pusu
faili meçhul vuruldu anasının kuzusu
kanla tanıştı su
havada barut kokusu
insanlarda ölüm korkusu
düştü mavi gülüşlerim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!