Pabucu yok ki dama atsın
Bu yavru ayağa ne taksın
Dam dibe çökmüş, göçmüş
Uyusa da büyüse, nereye yatsın
El emeğidir, baş teri ekmeği;
İstanbul buldum
kaybolan bir İstanbul
Yeniköy’de
Dolaşırdım bir zamanlar
Yeniköy’den habersiz
Korku geceleri, istiklal caddesinde
Ekilmedi sevdalar
Ovamda kurak
Koşarken yaşam tarlasında
Yurdumdaki çiçeklerim
İnsanlarımdan uzak.
Maydanozum benim
Seni yerim.
Dallarından tutarım
Seni kutlarım
Marifetinden ben anlarım
Az bir şeyle sabah ederiz
Yeter ki ağzımızdan giren
Bir lokma olsun
İki ye te le’ye
İstiklal caddesi
Ayhan ışık sokakta
Bir Başkadır Benim
Memleketim...
Yeni Kurtulmuş Osmanlıdan
Osmanoğlu Osman dan
Sonrası Batılıdan
Ve Yobazdan
Oğlum
Haberin aldığımda
Kırılası bir elin
Acısı başımda ağrıdı!
Oğul adını öğrenirken
Anandan
oğulsa hasretin adı
bunun adı hasret acısı
sitem'e dökmek akıldan değil
elimde değil gücümde değil
göksümün üstünden gider değil!
Oğlumun hasret sancısı.
sana doğru söyleyene
ne bu eziyet
yalan söyleyen namert;
dukuz köyden kovulur
onuncu da cezaevi çarpsın
yalan söylüyorsam
Paraşüttepe ormanında
Bir aşağı bir yukarı
Ağlayan bir sonbahar
Hep senin için,
Ayrılık şarkıları çalar...
.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!