Kız İstanbul kız;
Kız ben senin
Yeniköyden göbeğine atlarım
Tarabyadan göğüslerini okşarım
bebekten seni gıdıklarım
Kuleliden yüreğine girer
Kız Nebahat
Beni İstanbul bu hale getirdi
Kız Nebahat, Ne bu hayat?
Bir bak
kanlıca mihrabat'tan
İstanbul'a
bir bak
kahverengi gözlerinle
asya'dan avrupa'ya/ dalga dalga
Ölüm hızlanırken içkilerimin tadında
Kah bira
Rakı, viski
Kadehe devirdiğimiz yıllar
Ne acı değil mi?
Bilsek de meretin marifetini
Ne kendimle baş başa yıllar
Ne arayıp bulabildiğim anılar
Ömrümle geçen çığlık çığlığa
Üç kağıda belenmiş yaşamlar
Bilmem ne kadardır direnmek
Oynayanlar dolmuş meydana
Bir zamanlar ayılar oynardı
Verdikçe lokmasını
Hop oynar
Hop kalkardı...
Bir çehrenin oynayışını gördüm
Kapatmış gökyüzünü gözlerin
gökyüzünün üstünde kaşın var
gülüm
kaşın var
Kurtulamam senden,
uzakların önünden kaçarım
Ne bu ayaklar;
Postal
Takunya
kundura
Ayağında kundura,
Seni gördüm çoğu yerde
Çılgınca renklere bürünmüşsün
Öyle güzel seslenişin varki
Ceylan olup yürekçe
Zambak olup güzelce
Ceylan zambak görünmüşsün...
Susmaktır
sokakları bırakıp kaçmaktır,
korkudan 'ödü' patlamaktır.
Gerçeğin çok düşmanından,
yalanın çok dostlarından...olmaktır...
Umarsızca katlanmaktır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!