Saydınmı Kaç yıl oldu gittiğin günden beri
Yazdım yazıyorum hasretine derdi kederi
Son bahar rüzgarına savrulan külleri
Durduramadım yıllardan beri
Ah edip yanarım gittiğin güne
Yıllardır heceliyorum korkularımda ayrılığını
Seninle yakalamadığım mutluluğu kaybedecekmiş gibi
Kaybetme korkusunu her gün yüreğimde ölümü görmek gibi yaşarken
Sen gidiyorum diyorsun ansızın bu gece yarısı
Ben susuyorum dilimin dönmeyişinden
Sonra yokluğunu sarıyorum cıgarama
Gitmeden önce son defa çekiyorum seninleyken bu gece
Cigaramın dumanında seni çekiyorum derin derin içime
Ve ölüyorum gitmelerindeki kurşun gibi sözlerini söylediğinde
Atacağım savdalarımı okyanus dalgalarına boğulasıcaları
Daha elveda demeden sen
Gecelerime düşer oldular yalnızlık hüzünleri
Ötelere salacağım saçlarından rengini almış sarı papatyaları
Karlı dağların yamaçlarında toplamayacağım yaban güllerini
Çünkü sen vardın ya yanımda
Yaban gülleri de neymiş, ellerin vardı ya ellerimde
Sen gidersen yine toplamayacağım gelincik ve papatyaları
Çünkü saçlarına gül takacağım biri olmayacak ki hayatımda
Zaten sen gidersen gelincikler boynu bükük
Kardelen küskün yaban gülleride solacaklar ya
Sen olmadan dinlemezler ki beni
Biliyormusun senden önce hiç bu kadar güzel açmışlardı
Ve eğer şimdi sen gidersen
Senin geldiğin gün kadar hiç bir zaman güzel açmayacaklar
Biliyorum
Solgun açıp hüzünlü yaşayıp yaslı solacaklar.
Sen yoksun ya güller prensi
Beni sorarsan, gülmeyi yasaklayacağım kendime
Senden sonra
Avuçlarıma adını yazacağım
Ayaklarıma prangaları takacağım
Senden sonra atacağım her adıma uçurum diye korkacağım
Sana sevdamı öyle yaşatacağım ki yüreğimde
Her an bana dönecekmiş gibi hazır olacağım
Sen gitmeden önce seninle yaşadığım baharı
Bir daha yaşamak için hiç umudumu kaybetmeyeceğim
Ve sen yaşadıklarımı duydukça
Her duyuşunda vazgeçilmez tutkun
Gülümseme nedenin olacağım
Yüzünde asla tebbessümünü eksiltmeyeceğim
Bu gece bir başkadır gitmelerin
Bende şimdi gidişine susacağım
Susmalarım sana sevdamın en hassındandır bil
Beni anlayabilirmisin bilmiyorum
Bir daha dönermisin hiç bilmiyorum
Onu da sendeki ben”e bakmak lazım
Onu da soranlara cevabım,onu da bilmiyorum
BEN ŞİMDİ SUSUYORUM
08/01/2012
Kadri KIRMIZITAŞ
Derdin biri gelir biri bitmeden
Sıra sıra gelen gamdan usandım
Belkide kurtulamam ölüp gitmeden
Ben beni geçtim candan usandım
Rüzgara kapılmış hazan gibiyim
Yüzümdeki hüznün sebebi sorma
Geçip giden yılların izi diyelim
Dökülen yaşların nedeni sorma
Nisanda yağmurun vakti diyelim
Sorma boş ver ne ölü ne dirimi
Caylan bakışlım kurban olduğum
Gel sarıl boynuma öp diyemedim.
Hazanda bir candı sende bulduğum
Bu sene bende kal dur diyemedim.
Sevdana tutulmuş biçare yanarım
İnanın onlardı dilimdeki ilk hecem
Seneler senesi dost bildiklerim
Ne zaman başıma bir hal geldiyse
Hissedip kaçtılar dostbildiklerim
Sanırsın kimi bahar kimisi yazımdı
Hangi ırmağın kenarına baktımsa bu bahar
Tüm çiçekler senli kokarlar ey yar
Sensiz yetim çocukların hüznüne boğulur yüreğim
Özlemine çiğdemlerim bu sende açmadılar
Yürek yangınlarını su söndürmez
Gittiğin gün yüreğimde bıraktığın hasret boşluklarını
Hiçbir kelime dolduramadı hiçbir şey teselli edemedi
Kelimeler darmadağın yüreğimde yangın
Seninle mırıldadığımız şarkının notaları öksüz kaldı
Yalnız başıma koyup gidince bir akşam üstü
Ve yalnızlık dostumla ikimiz demledik hasret çayını
Bağrını yaksada aşkın kederi
Aslında kalbimin sahibiydi de
Onda bulunmazdı gurur eseri
Sevdama düşeli yaralıydı de.
Adını unuttum meczup birisi
Her akşam depreşir o eski yaram
İster ağla ister gül bundan sonra
Baş koysam yastığa rüyalar haram
Hayaller düşler boş bundan sonra
Hayaller yetmiyor bendeki derde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!