Baktıkça eriyorum bendeki eski resmine
Dudaklarım esir dilim tutuklu ismine
Dökülen yaşlara acırım her bir tanesine
Yağmur gibi yağsa gözyaşlarım yinede boş
Acımı tarif edecek söz hece bulumuyor
Sarı kızım bu hasretlik ateştir
İçim dışım yanar oldu gel gayrı
Düşerse göz yaşım toprak tutuşur
Topraklar başımda gel gayri
Aynalarda hüzün var yüzüm kırışır
Sen gidince hiç kimse dolduramadı yerini
Dilimde hiç düşürmedim ezberledim ismini
Belki bir gün bulurum diye senelerce izini
Sürdüm ağladım sordum ağladım
Gittiğin o gün sana ilk şiirimi yazmıştım
Alışmışım aşkının kor ateşine
Sensiz yaşamın tüm çilesine
Bir ömür harcadım düşerek peşine
Gideni getirmeye gücün yeter mi
Sen gidince asla onu unutmam demiştim
Sanma ki çileli ömrümün hastasıyım
Şu yüce dağların dumanı karakışıyım ben
Söz geçmez gönlümün mapus hücresinde
Müebbet hüküm giymiş mahkumuyum ben
Hayat ağlattıkça gözlerimi hasretine sarıldım
HEP SANAMI DÜŞTÜ
Hep sanamı düşer baharsız kışlar
Kaldımı şimdi hal soran gönül
Sendemi yuva yapmış öten baykuşlar
Gama salar seni gör deli gönül
Anasından doğmuş mübarek gecede
Peridir diyorum haklıyım bencede
Zemzem suyundan durudur nicede
İyi ki doğdun bu gün meleğim
Nisanda açar tomurcuklar güllerin ayı
Bu gece hüzünlerde yaprak dökümü var
Hüzünlerde hüzünlenirmiş ayrılık şarkılarında
Mırıldanır dudaklarda eski bir şarkı nakaratı
Sevgiliye dön şarkısının acıklı nağmelerinde
Gündüzlere güneş doğmayı unutmuş gibi
Alışmıştım sevda ateşinden yanıp durmayı
Seninle sensiz hayal kurmayı
Alıcı kuşlar gibi vurduğunda pençeyi
Söktün kalbimi yerinden küskünüm sana
Zahirli arı oldun yaktın canımı
İstediğinde vermedimmi sana tatlı canımı
Kıblegahım diye sana dönmüştüm yönümü
İnanmadın sen gülüm küskünüm sana
Mutluluk gömleğini üstüme giyerek
Bin yare bedel sana candan yar diyerek
Feleğin hesap faturasında defterimi dürerek
Borçluya çıkardın ömrümü küskünüm sana
Benim sevdamı yağmalık mal ettin
Bulunca yeşeren umutlarımı sen talan ettin
Gönlümü bedenime zehirli yılan düşman ettin
Aşkın ömrüme değirmen oldu küskünüm sana
Yazık ettin desem sana az gelir bana
İçli ağıtları yar ettin bana
Deryalar kadar engin sevdamı dar ettin bana
Budadın dalımı yalnız bıraktın küskünüm sana
Dağıttın sevdamıza attığım temelleri
Koynumda bıraktın seni saracak kolları
Kestin mümkünümü tükettin çareleri
Saçlarımı bana yoldurdun küskünüm sana
Kadri KIRMIZITAŞ
10/10/2011
Artık merak etme kalbimdeki yerini
Sen gidince gözümden akan sele karıştın
Düşünme gidişinle çekeceğim çileni
Bir ilkbahar sabahında düne karıştın
Adını hüzün koydum gidişin yaktı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!