Piramit simgesidir,
Kadim uygarlıkların.
Bilgeliğin de,
İşareti gibidir.
Yönetim pek kutsaldır,
Bir mavi, bir beyaz, bir selvi, bir de incelik
Bence sen pek güzeldin, tutulayazdım.
Küçüktün, çekilmeliydi dikkatin, uyardım.
Buraya seni yazdım, bunu sana yazdım.
Sabahları umut dolu uyanıyorsan
Gözlerin parlıyorsa her an
Anılar, zevkle burukluk arasıysa
Artık, yaşamanın anlamı arttıysa
Ve çarpıntıyı adet edindiyse yüreğin
Bin yaşa! ...
Ince ayrintisina dek,
Dusunduyduk eni konu
Amma husran oldu yine,
Bu hikayenin de sonu.
Uymaz olur ya, evdeki
Fırtınalar savurur,
Ben ağacıma sarılırım.
Seller alır götürür,
Siler süpürür,
Ağacımın kökleri derindir
Ağacıma sarılırım.
Sokaklar geniş de olabilir, dar da,
Ama güney – kuzey yönünde
Başka bir sokakla
Keşişmeli mutlaka,
Havadar olmazdı yoksa.
Abbara!
Sıradan bir sabah,
Yürüyordum,
Dolmuş durağına doğru.
Adamın biri koşarken telaşla,
Onu kovalayan, koluma çarptı,
Adımlarımı sıklaştırdım
Aceleyle koştum, fakat
Neden sonra ancak
Otobüsü yakaladım.
İnenler, yeni binenlerle
Hüznümü gömüp yüreğime
Sığındım
Bir kumrunun kanadı altına
Siniş
Kumru, uçma!
Ah!
Bu gece uzun uzun bakmalıyım
Gözlerinin içine.
Sevdayı,
Hayatı,
Özgürlüğü
Görmeliyim orada,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!