Dilde vefa kalmadı,gönüller hanesinde.
Vefasız güllerden ağlayan,bülbüller var.
Gül bahçesinde sustu,bülbül kafesinde.
Yaşarken cefa dikeninde,inleyenler var.
Deli gönlüm ne ağlarsın,dünyanın hallerinden.
Bilmez misin dilin her derdi,kem sözlerinden.
Omuzlarındaki yükler,dertli dünya terlerinden.
Yaralandın dilden gönül,hep sözün yüzünden.
Söyle gönül,sustuğun yerlerde sözler mi biter.
Dost elinde kırılan,dallarda yaprak olaydım.
Beni tutan şu ellerde,sararmadan solaydım.
Koklanan gül destesinin,dikenine konaydım.
Öfkeyle otlayan nefsimin,çimenini yolaydım.
Dost bağında kurudum,hırçın rüzgarlarımda.
Aynadaki bakışların,gönül deryasına dalarken.
Çocukluk günlerinde,hiç durmazdın koşarken.
Yorulmazdı gözlerin,çıplak ayaklarda oynarken.
Giden gençliğe ağla şimdi,deryalara bakarken.
Dalgalarının yakamozlarında,aşklarına ağladın.
Güneş doğdu.
Mermer sütun üzerine.
Kırmızı,yeşil,mavi.
Gerçeğin merkezine,
bir nokta gibi,
kondu.
Şükürler olsun sana,şükürler olsun Allah'ım.
Şükrü öğreten lûtfuna,hep muhtacız Allah'ım.
Cansız gölgelerinde bile,seni ansın dillerimiz.
Berat sevincinde coşsun,aşkınla gönüllerimiz.
Sana inanan tüm gönüllerde,yapılan dualara.
Beyaz tepelerin zirvesinde uçar gibi,
Esen rüzgarların şarkısıdır dinlediğim.
Figanındaki çağlayanda inleyen garibi,
Derdiyle savrulurken,ağlatır söylediğin.
Ne yaman sevdadır,dertliler ülkesinde,
Aynı çizgide birleşen noktaların gölgesinde,
Yol alan zamanın şekillerini görmez misin?
Kelebek kanadındaki hayatın her renginde,
Hareketli bir ömrü yaradanı bilmez misin?
Her nefeste dökülen dualardaki tövbelerde,
Hayatın kinle çakan şimşek olursa,her kara bulutta.
Sığınacak yer arayan akılda,ıslanır elbet düşünceler.
Karanlığın sancısından doğan,gönüllerdeki sabahta,
Uykunun şafağında yanarken,acılarla tüter gerçekler.
Sevgiden doğan ışık olur hayat,bakmasını bilenlere,
Bir zamanlar...
Çuvala sığmayan mızrak gibiydin,
taşınırdın hep ellerde.
Şimdi,
Bozuk para gibi dolaşır oldun,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!