Seven gönüllerde hâr oldu,her karış toprağın.
Kalbimizde hep canan oldu,açtı her yaprağın.
Gönüllerde aşkından dalgalandıkça bayrağın.
Rüzgarına sevgini yazacağım,doğan sabahın.
Canlara 'can' satarlar yoksullar pazarında,
Canı bulan gözlerde ağlayan fani sorulmaz.
Can kafesinde nice garip ağlar da dünyada.
Camları kırılmış her canda,takan bulunmaz.
Cani ruhların gazabından,çırpınır durur canlar,
Yere düşen hayallerinin ıslak gölgelerinde,
Umudun renklerini soran,meraklı bir çocuk.
Gönlünde her yamaca tırmanan öfkesinde,
Rüzgarlardan yuvarlanan sanki bir boncuk.
Masum bakışına gömmüş,günahsız maziyi.
Acıların gölgesi düşmüş de ayaklarına,
Yürürken sürünüyor,ıslak kaldırımlarda.
Anne şefkatine tutunmuş kolları yorgun.
Yürüyor,ardındaki,gölgeleri gibi solgun.
İlahi,hikmetin çorak vadinin gülleri gibi.
Yoksul hırsın gölgesi serin ve karanlıksa,
Karanlığa mahkum akla savaş açtım ben.
Açarken güllerin kokusu,yatağım olsa da,
Rüyadaki mutluluğa kucak açmam zaten.
Yaşanan gerçekler,bırak batsın vucüduma.
Demir renkli bulutlarında rüzgarların ağlarken.
Damlalarda saklı acılardır,düşürdüğün toprağa.
Doğan sabaha inat,karanlıklarında yanarken.
Dalların gölgesidir,yokuşlarında kalkan ayağa.
Doğrulmuş ufuklarında,toprağa karışmış renkler.
Mavi suların serin gölgesinde mi yüzersin.
Kanadına hangi vapur çığlığı kondu senin.
Niçin solan köpüklerde,ıslanarak esersin.
Martı sesiyle uçarken,kaybolan rüzgarlar.
Sandalların küreğinde damlayınca zaman.
Toprağıma bastıkça gördüm.
Dedemin çarıklarının izlerini.
Yorgun rüzgarlarında ördüm.
Tarağından dökülen günlerini.
Nasırlı ellerinde kavruldu çile.
Çile...
iki hece.
Kolayca söylenir elbet.
Acımasız dillerde.
Çekene sanma afet.
Dertlerimi tasmasından,
Gönül kapıma bağladım.
Ayırmadım hiç kapımdan,
Gider diye hep ağladım.
Korkularımdan uyandım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!