Gözlerini kaçırıp
Bana halimi sordu! ..
'Seviyorum' diyecek
Can vermek kadar zor du
Altın levha üstüne
Baksana! ..
Heeeeeey! .. Sana diyorum
Baksana lan bana
Ukala dangalak
Yaptığı frene bak! ....
Kime bu yaptığın hava
Hep “dost” diye andı, “dost değil” iken
Yar mıydı, ağyar mı, anlayamadım
Kuruldu, “yüreğim” post değil iken
Çar mıydı kral mı anlayamadım
“Hücrelerim” alıp kendi safına
Gök kubbenin altında gönülden gönüllere
Fasl-ı gülden destedir gül kokar her busesi
Pınar iken çağlayıp set yıkan nehirlere
Yunus’tan bir bestedir fecirde ezan sesi
Dalda ki tomurcuğun belki tebessüm anı
Bana sevdiğini söyle sevgilim
Bu söze bir türlü doyamıyorum
Sevgine çok hasta hatta deliyim
Ben senin aşkına doyamıyorum
Her derdin çaresi ilacı sensin
Gülmekten kırıldım yaşayın emi
Demek ki bu imiş aşk dedikleri
Yahu! ..Demlikte çay almazsa demi
Kimdir kerevete gönderdikleri
Fizyolojik öküz görür anlamaz
Kâbus nasıl çöker bir insanın yüreğine, nasıl her gün ölür ölür dirilir insan, nasıl yakılır bir kibritle bir ömür “öğrendim”
Akşam çöken karabasanın sabaha taşındığını, gecenin siyahına yanık türküler yakılıp, içinde ateş halkalarının raks ettiği ne şiirler yazıldığını, her damla gözyaşının karanlığın bağrına zafer nişanı gibi takıldığını “öğrendim”
Sende öğreneceksin! ...
Nasıl demlenir acılar yüreğinde insanın, nasıl gözlerine tebessümle bakılır gamın tasanın, nasıl zemheri yaşanırmış içinde mayıs’ın nisan’ın, nasıl ikinci bir şansı olmazmış insanın,
Şehidim genç Mehmedim, kurşun değen sine’ne
Başını koyacaktı, sözlün ayşe, Mehmedim
Gördüğün her rüyanın, hayallerin hepsine
Ortağın olacaktı, gelin Ayşe, Mehmedim
Seni doğuran anan, yanar yanar ki, ateş
Ne kadar uğraştım unutmak için
Kalbimin feryadı dinmiyor gülüm
Resmini yakmıştım görmemek için
Gözümün önünden gitmiyor gülüm
İsmini kazıdım ipek mendilden
Gün olur da sana dön desem bile
Nasılsa geriye dönmeyeceksin
Fırtınalar esen şu yüreğimde
Neler yıktı neler bilmeyeceksin
Tükenir içimde her akşam umut
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!