Gördüğünü göz değil gönlün anlarsa güzel
Dil de lisan laf değil Allah diyorsa güzel
Ömür denilen rüya kayarken avucundan
İman ile uykudan uyandırırsa güzel
Çok şey var dil ucum da bir güzel bir de nağmert
Bitti! ...
Bittim! ..
Sen bitirdin,
Yalnız sen bitirebilirdin zaten…
Benim gücüm yetme(z) di! ...
Ne ben de cevaplanmamış bir soru kaldı, nede sana söylenecek herhangi bir söz! ..
Ey Sevgili! ..
Gözlerimde kalan bakışların bir kaç damla “gözyaşı” olup akarken her gece yastığıma, alabildiğine uzuyor katran karası geceler. Sabaha varmak; bir ömür kadar uzun, tepeleri aşmak kadar meşakkatli..
Ne mağlubu var bu savaşın ne galibi, hatta olan biten bu soyut mevcudiyetin “nedenleri” bile meçhul(!)
***
Sen; “nasılsın” dediğinde kulaklarıma “naif bir tat” bırakan sesin, telefonu kapattığında “Ben yokum” diyen dayanılmaz bir çığlık olup zonkluyor kıvrım kıvrım beynimin koridorlarında. Konuşurken yaşadığım “duraklayışlar” senin yasaklarınla benim takıntılarımdan ibaret! . Senin konuşmak için “cesur” benimse “rahat” olduğum an seninle doya doya dertleşebileceğimiz an’dır. İçten, samimi, doğal, zorlanmadan, kelimeleri kesip biçmeden, hamur gibi şekillendirmeden, kategorize etmeden, olduğu gibi yani! ..
Ne zaman yanımdasın, ne zaman kayboluyorsun hasret tünellerinde, anlamak mümkün değil! .. Hissettiğim kadar mısın, yoksa tüm yalanlar gibi bir “ütopyadan’mı” ibaretsin bilemiyorum! ..
'Saatler mi durdu ne? ' zaman akmıyor sanki
Ağlanacak bir ömür aksa ne olacak ki
Bir çınar devriliyor diyarında gurbetin
Fırtına kol geziyor için de bir bedenin
Olmadı be olmadı olması kabil değil
Uyku bile çalmadı şu kapımı yatayım
Bir 'zor' deyişi var ki dayanmak mümkün değil
Duymak kolay olmadı anasını satayım
İşte aşk dedikleri yolu çöle düşecek
Vatana nöbetin sırası gelmiş
Seni de yollara koyduk Mehmedim
Bayrağa sancağa erlik gerekmiş
Dağın da bağın da yel ol Mehmedim
Ak sütüm helalim duam başına
Sen gecelerimin kabusu
Görüş mesafemin sisi pusu
Karabasan
Yarasa ordusu
Başımın belası, lanet olası
Daha beter kahrolası
Bu öyle bir dünya ki akıl sır ermez
Sebeb-i hikmetini yaradan bilir
Adı “Şeref” olana yudum su vermez
Şerefsize kapılar açılır bir bir
Aslında bu ülkenin dört yanı rahmet
Gün olur göz göze geliriz yine
O buruk vuslatın zamanı yakın
Anılar dilini düğümlese de
Merhaba demeye utanma sakın
Yıllardır hatıran ile yaşarım
Kalpten kalbe giden yol var diyorlar
Menzile ulaşan var mıdır dostum
Her gönüle sultan bir yar diyorlar
O yar'e kavuşan var mıdır dostum
Göz gördüm bakıyor renkleri yalan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!