Etmediysen iki güzel kelam,
Vermediysen eşe dosta selam,
Ettiysen eğer gıybete devam,
Dil, mahşerde hesap soracak.
Dünya nefsin okulu,
Aşkın polisi, savcısı, hâkimi yok mu?
Kalbimi çalan hırsız cezasız mı kalacak?
O sevmeye, sevilmeye aç, ben tok muyum?
Bu aşk sonunda beni de hırsız yapacak!
Aşktan düştüm, yatarım, belli değil...
“El âlem ne der” diye kendimi niçin üzeyim!..
Konuşup dursunlar; elin ağzı çuval değil ki büzeyim!..
Bundan böyle herkesi kendi hâline bıraktım…
Kendime senden yeni bir dünya yarattım…
Birer birer çekip gidiyorlar,
Sevdiklerime ne oluyor?
Yaşamak bazen zül geliyor,
Bahar hüzün, mevsim hüzün oluyor.
Dünya durmaz, hızlı akar,
Yıllar sonra beni hatırlamana sevindim!..
Suçlama sakın kendini…
Belki sana ben unutturmuşumdur kendimi…
Acelen neydi ki böyle;
Koşar adım yürüdün hayatın tozlu yollarını…
Çocuk istismarcıları hadım edilsin.
Masum cana kıyanlar idam edilsin.
Kadına kalkan eller kırılsın!
İdam istiyorum, idam geri gelsin!
“İdam! İdam! Geri gelsin idam!”
Denizleri, okyanusları aşar da insan…
Gider, bir kaşık sevdada boğulur, inan!
A person crosses seas and oceans wide...
But drowns in just a spoonful of love, believe it!
Herkesi kendin gibi görme,
Kimsenin iç yüzünü bilemezsin.
Aldanıp kimseye sırrını verme,
Söz olur, dillere düşersin.
Bu zaman, hangi zaman?
Daya namluyu kalbime;
Çek, vur beni gözlerinle...
İntihar mektubu yazıp bıraktım.
Ölürsem; benden sorumlu olma diye!..
Hedefe kitlen, gez göz arpacık!
Taşı toprağı altın dediler /
Merak ettim seni, İstanbul //
Binbir umutla düştüm yollara /
Geldim… gördüm, yaşadım seni, İstanbul //
Ne taşın altın ne de toprağın /
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!