Balkondan Alanya Kalesi’ni seyrediyorum...
Sabahın alaca karanlığında, aklımda sen;
Tek tük arabalar geçiyor, trafik oldukça sakin...
Sonra mutfağa geçip, bir bardak çay alıyorum kendime;
Kaleye karşı çayımı yudumluyorum...
Sana dünyanın en güzel ve en uzun cümlelerini kursam da,
Her gün kulağının dibinde davul zurna çaldırsam da,
Senin için dünyayı ayağa kaldırsam da,
Ne fark eder; sen bana kör ve sağır olduktan sonra?!...
Sen olmasan nesi güzel buraların…
Tadı tuzu yok sensiz yaşamanın…
Şu kavanoz dipli yalan dünyanın…
Vay haline, büyüsüne kapılanın.
Sen olmasan buralarda işim ne…
Benim sana yol göstermeme ne hacet!..
Sen zaten çizmişsin yolunu.
İstersen al beni başına tac et;
Sen düşünmedikten sonra sonunu!
Her Şey Yarım Yamalak
Ruhum yara bere içinde,
Huzurum tepe taklak,
Fırtınalar kopuyor içimde.
Söyle be vefasız,
Sustum…
Çünkü hangi kelime seni geri getirebilir ki?
Her harfi, gözyaşıyla ıslak cümlelerde kayboldum.
Ben seni çok sevdim…
Sen, kendini benden azade saydın.
İthaf
"Bu dizeler, okuyamasa da ruhuna ulaşsın diye;
bir ömür sevdama, eşime adanmıştır."
Yokluğun diş ağrısı gibi, zonkluyor beynimin ortasında…
Vakit gece yarısı, başım ellerimin arasında…
Şekilden şekle giriyor yalnızlığım boy aynasında…
Bana sen gereksin ama nereden bileceksin!..
Seni unutabilmek için evimi meyhaneye yakın tuttum…
Adına şiirler yazdığım,
Hasretinden türküler yaktığım,
Özlemle yollarına baktığım…
Neredesin?
Dualarımda yalvardığım,
Yollarını gözlediğim,
Deli gibi özlediğim,
Canımdan çok sevdiğim,
Ayrı düştük, neyleyim…
Saçlarını ördüğüm,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!