Aşkın yine girdi benim kanıma,
Kışa boyun eğen güz gibi oldum.
Kasdetti elemler tatlı canıma,
Külleri dağılan köz gibi oldum.
İçim paramparça, aklım dağınık,
Kolay değil anam-babam
Sevdalanmak.
Önce doğacaksın çığlık çığlığa
Kurtulur kurtulmaz, bilmediğin karanlıklardan,
Spnra memeler emip duracaksın
Bir yıl, iki yıl, artık ne kadar lütfederlerse,
Ağladım yağmura deliler gibi,
Sevdanın kanunu nasıl amansız.
Yağmur gözyaşımı kabul etmedi,
Aşkın yüreğime düşmüş zamansız.
Adını anarken titriyor canım,
Sana benim gözümle bakmasını bilemezler,
Göremezler alnına düşen ay ışıklarını,
Saçlarına sinen yosun kokusunu sezemezler,
Uçuramazlar saçlarını sabah rüzgarlarıyla,
Soramazlar hatırını boz-bulanık bahar selleriyle,
Sana selamlar gönderemezler benim gibi, anam-babam,
Sesin güzel, yüzün ak,
Sanki suda bir zambak
Aynadan daha parlak,
Seni sevmek şok kolay.
Kokun sanki bir ıtır,
Sen bana denizden bir hatırasın,
Yine dalgalandın, sisleniyorsun.
Ya giden gemide ya kayıktasın,
Bana martılarla sesleniyorsun.
Ipıslak yosunsun ıslak kayada,
Seni her anışta böyleyim işte;
Yüzümde sonbaharların hüznü,
Avuçlarımda boşluk, ellerimde umarsızlık,
Bedenim iğneli fıçılarda ve kan revan içinde,
Yüreğim küllenmemiş yangın yeri,
Kemiklerim teslim olup gitmiş sızılara,
Bu yurda canımı feda etmezsem;
Albayrak yüzüme-gözüme dursun.
Uğrunda kanımı eğer dökmezsem;
Albayrak yüzüme-gözüme dursun.
Yurda gözdikene karşı durmazsam;
Ben seni, denizi gözlerinde taşıdığın için seviyorum,
Yosun kokularını saçlarında,
Sedefi, ellerinde,
Fildişiyi yüzünde,
Güneşi dudaklarında taşıdığın için seviyorum,
Onun için kafiyeler arıyorum hasretinde
Seni nasıl unutayım anam-babam
Bu sarı başaklar böyle dalgalanırken?
Bu buhar topraktan böyle yükselirken,
Bu güneş kayalıkları böyle yaldızlarken,
Bu serin gölgeler ikindi güneşinde böyle uzanırken?
Ben seni nasıl unutayım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!