Kapandı yanağım mermer masaya,
Kaldı gözyaşlarım sisler içinde.
Koskoca bir ömür gitti havaya,
Yoruldu yüreğim yaslar içinde.
Unutur giderim sanmıştım seni,
Tadı-tuzu yok senden uzakta sabahların,
Güneşler ağlayan gözlerime iğneli fıçı,
Soluduğum havada boz-bulanık bir lezzet,
Reçine kokuları iplik iplik sökülmüş rüzgardan,
Deniz inkar edip duruyor yosun kokusunu,
Taş taşa benzemiyor, kuş kuşa,
Seni sevdikten sonrayitirdim bayramlarımı,
Olanca sevincimi alıp götürdü rüzgarlar,
Boyumu birdenbire aşar oldu
Dizlerime bile çıkmayan sular.
Kesildi yollarım aşılmaz bataklıklarla,
Gül kurusu ufuklarım çarşaf çarşaf toplandı,
Bir ince çığlıksın kulaklarımda,
Bir yanık türküsün dudaklarımda,
Batmayan güneşsin ufuklarımda,
Bekleyip durduğum zaman gibisin.
Düşlerim yüzünle nakış içinde,
Yine perişan oldum anıların elinde,
Yine öpüp sevip yatırdım güneşi,
Perde oldu gözlerime yüreğimin yaraları,
Yine sana geldim en uzaklardan
Ayaklarımda yüreğimin yorgunluğu,
Ruhum özleminle kavrulup yanmış,
Bir masal gibisin anılarımda,
Ben peşine düşen bir garip çoban.
Seni arıyorum ta Kaf Dağı ‘nda,
Yemeden, içmeden, soluk almadan.
Yüreğim güvercin kafes içinde,
Tenim ürperiyor, içim eriyor,
Ruhum her engeli yere seriyor,
Göğsüm hissediyor, kalbim görüyor,
Yüreğim titriyor seni andıkça.
Kalmıyor ruhumda gam ve kasavet,
Sana benim gözümle bakmasını bilemezler,
Göremezler alnına düşen ay ışıklarını,
Saçlarına sinen yosun kokusunu sezemezler,
Uçuramazlar saçlarını sabah rüzgarlarıyla,
Soramazlar hatırını boz-bulanık bahar selleriyle,
Sana selamlar gönderemezler benim gibi, anam-babam,
Aşkın yine girdi benim kanıma,
Kışa boyun eğen güz gibi oldum.
Kasdetti elemler tatlı canıma,
Külleri dağılan köz gibi oldum.
İçim paramparça, aklım dağınık,
Kolay değil anam-babam
Sevdalanmak.
Önce doğacaksın çığlık çığlığa
Kurtulur kurtulmaz, bilmediğin karanlıklardan,
Spnra memeler emip duracaksın
Bir yıl, iki yıl, artık ne kadar lütfederlerse,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!