Gerçekleri görüp yazıyoruz diye!
İhanet edene kızıyoruz diye!
Oynanan oyunu bozuyoruz diye
Kimse bize diyemez,dememeli Antikürt!
Diyen varsa Gardaşım,vur yumruğu kan tükürt!
Bırakın kalemleri,şöyle biraz düşünün.
Kime ne faydası var,şan ve şöhret düşünün?
Tut ki çıktın zirveye, yüklerini atarak.
Protezler yerini,tutar mı tek dişinin?
Üstelik bir başına,yapayalnız kalarak.
Heeeeeey,eskiciiii!
Dur hele!
Ne o elindeki?
......................
Altın bir kalp mi?
Hadi canım sende!
Ey Şehit Anası! ...
Ağlayıp sevindirme, Mehmet’e kıyanları.
Bedduan boğar elbet, dağdaki çiyanları.
Sen Şehit Anasısın, duan geri çevrilmez.
Hidayet,
Ne keskin kılıcın kınını yarmasına,
Ne bir ananın yavrusunu sarmasına,
Ne de merminin hedefe varmasına benzer...
Hidayet, akan suların durmasına benzer!
Hidayet, ışığın gölgeyi vurmasına benzer!
Doğduğum andan bu güne kadar,
Benim için neler, neler yapmadın?
Yemedin içmedin,uyumadın yatmadın.
Helal et,hakkını ödeyemem anam.
Hastayken kundakta ateşler içinde,
Dost bulmaya gayret eyle.
Güvenme hiç maaşına.
Yoksa kimse sahip çıkmaz.
Öldüğünde naaşına…
İnsan kalbi cam gibidir.
'Ne zaman büyüdüğünü anlayamadığım,sevgisini hissettiğim ama sevgimi hissettiremediğim OĞLUMA '
Bir mektup bırakıp çekip gitmekle
Beynime bir çivi çakıp gitmekle
Yüreğimden de çıkıp gidebileceğini mi sandın oğul?
Yanıldın evlat,yanıldın...
Yıllar var ki adını bir kez bile anmadım.
Tuz bastım yarama,yine kanamasın diye.
Tutuşsam da özleminden,bilesin yanmadım.
Bağladım dilimi,seni anamasın diye.
Hiç geçmedim bir daha, evinizin yanından.
Bırakın ağlamayı, biraz beni dinleyin.
Ölüm nasıl bir olay, görün işte anlayın.
Düştüğü yeri yakar, derler hep ateş için.
Ders alın ölümümden, gözünüzü dört açın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!