Yakın gitsin...
...Ya kılıç ya kın gitsin.
......Sevdasız yürekleri
.........Kınıyla yakın gitsin...
............Yakında gel...
Edebiyat ateşte,kaynayan bir kazandır.
Edip edep bilendir,edebiyle yazandır.
Kimse kendi alamaz,bu onurlu payeyi
Edipsen edepsize gel de edep kazandır!
onuncuköylü...
Ben yine yazayım da,
Varsın deli desinler.
Buna şiir değil de,
Duygu seli desinler...
Sırtı yere yaslayan,
Nasıl bir kahramanmış, onbaşı Koca Seyit.
Tanısın cümle-alem, okunsun beyit beyit.
Bin sekiz yüz doksana, girmeye üç ay kala.
Havran Çamlık köyünde, doğmuştu Seyit Bala.
Aşkın bittiği yerde, ihanet volta atar.
Sadakati yem yapıp, cesurca olta atar.
Hakikatli aşığı, gerer kanlı çarmıha.
Döndürüp her seferde, yeni bir balta atar! ...
onuncuköylü
Ay buluta girince,geceyi kasvet kaplar.
Yer bulur kendisine,kör karanlık hesaplar.
Dost diye gecelere,sırtını dönmeye gör,
İhanet hançerini,umulmaz anda saplar!
Müslümanım, Bayramımdır, günler içinden Cuma!
Rahmet incileri düşer, Camide avucuma! ...
Ölümsüzlük binlerce yıl,hayalleri süslemiş.
İnsanoğlu bu hayale,ne umutlar beslemiş.
Destanlar yazmış üstüne,Ab-ı Hayat aşkına.
Edebiyat bahçesinde,hep bu düşü seslemiş.
Bir gün bulmak ümidiyle, hep aramış durmadan.
Bir beyaz sayfa açtım karamsar gönlümdeki karanlığa inat.
Akıncı misali yarıp geçsin diye ruhumu saran geceyi.
Fırlatıp yere atmanın zamanı çoktan gelip geçmişti zaten.
Yarasalar tanımasın diye kalemime örttüğüm peçeyi…
Sura üflendiği vakte eş bir edayla kalkacağım ayağa.
Serseri kurşun değil, yaydan çıkmış bir okuz.
Sanılanın aksine, az değiliz pek çokuz.
Yola çıktık hainin bağrını delmek için.
Nasıl olsa dünyada, bugün var yarın yokuz!
Bu rüzgar ve bu yağmur, fırtına koparmazsa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!