İlkokuldan sonra tahsile devam edişim,
Traji-komik bir aşkın hikayesidir...
Seksen iki yılı idi, eylüldü,
Okullar yeni açılmış,
Cicili bicili kızlar, fiyakalı oğlanlar,
Bir kadın...
Uzanıyor rüyama titrek eliyle.
Elleri bembeyaz, elleri günahsız,
Borcunu istiyor,
Dokuz ay diyor
Sabırla tevekkülü eş ettim,
Bir resmini buldum dün, kitaplığımda,
Saçın iki örükmüş, yüzün ay mı ay...
Gözlerin hüzünlüymüş, masum bakmışsın,
Kirpiğin ok gibiymiş, kaşın yay mı yay...
Bu resmi bin işveyle, nazla vermiştin,
Kızıma bir çırpıda alıverdiğim,
Bisan marka...
Ve en sevdiği mor renkteki bisikleti,
Eski evimizin ardiyesinde,
Âtıl bir vaziyette gördüğümde,
Bir minik serçe havalandı gözlerimden.
Onbeş senedir,
Kalın bir çizgi gibi,
Burnumun altını işaretleyen
Bıyıklarımın sadece tüy olmadığını,
Eşek arısı sokasıca dilimin,
Bir iddiaya tutuşması sonucunda,
Boşuna herşey,
Hayat boşuna...
Uzun uzun hesaplar yapıp,
Gelecek ayın şimdiden,
Ödemeler dengesini tutturmaya çalışmak,
Bir türlü denkleşmeyen aile bütçesini,
Bin nazla kestiğin siyah kâkülü,
Örüp yolladığın eli unutma!
Seni kıskanarak kızaran gülü,
Gör diye taktığın tülü unutma!
Komşumuzdun, evlerimiz yakındı,
Küçücüktün, korkuyordun,
Ancak bir yetim çocuğun,
Avucundan su içecek,
Serçeyi andırıyordun.
Ufak tefekti boyun,
Ceket Askısı
Beni bazen anlamadığını söylüyordun ya hani
Hakkın da var kendimi sana biraz anlatayım.
İri gövdeli,mutedil,bodurca bir adamım.
Moğolistan bozkırında,
Kaderine terkedilmiş,
Göktürk Kitabeleri gibiyim...
Çekik gözlü sevgili,
Gel, kurtar et beni...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!