İsmail Aksoy Şiirleri - Şair İsmail Aksoy

İsmail Aksoy

Kasaplar adaları ıssız koydu.
şehitliği anlatan bu öyküde
Guanahani birinciydi.
Gülüşlerinin yokedildiğini gördü
balçığın oğulları, fırlatıldığını
gördü narin bedenlerinin toprağa,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

bir güneş vuruldu
ve tam da ortasında duruyorsun onun

şimdi yapacağın tek şey izlemek güneşi


Devamını Oku
İsmail Aksoy

Seni, Christobal, tanıdım körfezin
geniş salapuryalarında, güherçile
akarken denize doğru, bir kasım gününün
ateşli giyitinde.
Anımsıyorum o kendinden geçmiş tutumu,
metalik yükseklikleri, o sakin suyu.

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Büyük ölüm, demir grisi kanatlı kuş, sen değildin
zavallı mirâsçısı aceleyle hazırlanmış öğünler arasında
evlere taşınan boş derisinin altında:
en son çürümüş halat artığıydı O,
döğüşmeye gelmemiş göğüsten bir atom
ya da alna düşmemiş çiy gibiydi.

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Araştırdığım karanlığı göremiyorum artık.
Gemi direği yapılacak ağacın sürekli sevincini duyuyorum,
ormanların kalıtına sahibim, yolu yalayan rüzgara
ve dünyasal ışığın altında seçilmiş bir güne.

Başka kitaplarda hapsolsun diye değil yazdıklarım,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Seni tanımıyorum.
Falla'nın yazdığı kitapta okudum hikayeni,
kar tenli dev, örselenmiş, parçalanmış ve evsiz çocuk.

Uçuyor gülüşün bu sayfalardan ve o kasvetli çamurdaki,
yağmurdaki ve terdeki şarkılar muz işçileri arasından.

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Geldin, saçlarında tarçın kokusu
Ellerin başka türlü kokuyordu
Ve binbir koku karışıyordu birbirine
Ve ayrışıyordu birbirinden
Sonsuz bir dönüşüme doğru akıyorduk seninle
Sana bir de kendimi ekledim usulca

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Seni sevmek yeni bir dil öğrenmek gibi
Tutuyorum ellerini, böylece yaratıyoruz birleşmek eylemini
Öpüyorum usulca seni, yumuyorsun kirpiklerini
Böylece yeniden var oluyor 'seni seviyorum' bütün dillerde
Farkında mısın çoğaldığımızın?
Böylece yok oluyor acı bütün sözlüklerde.

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Üzüncün miskin olduğu yerde
konuşur çıkarlar,
başka bir çeşit ölüm başlar orada.


Erik Stinus (d. 1934, Danimarka)

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Dağların penceresi! Valparaiso,
taşın ve halk çığlıklarının dövdüğü
kalay!
Saklandığım yerden benimle birlikte bak
teknelerle süslenmiş gri limana,
ayın aydınlattığı kımıltısız suya,

Devamını Oku