İsmail Aksoy Şiirleri - Şair İsmail Aksoy

İsmail Aksoy

Yurdum, yurdum benim, dönüyor yeniden kanım sana.
Fakat yalvarıyorum sana annesine yalvaran
ağlamaktan boğulacak çocuk gibi.
Kabul et
bu kör gitarı
ve bu yitirilmiş alnı.

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Ekinkargalarıyla, Kış Manzarası

Taş savak arasından düşer değirmen arkındaki su
siyah gölete baş aşağı
ki orada, pestenkerani ve mevsimsiz, bir yalnız kuğu
kar misali lekesizce yüzer, o beyaz yansımayı

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Diyorlar ki, benim bedenimdeki hayat zayıfladı, ki damarlarım boşaldı üzüm-ezecekleri gibi: bense yalnızca hafiflediğini hissediyorum memelerimin derin bir iççekişten sonra!

- Kimim ben diye soruyorum kendime, ki bir çocuğu dizlerimde avutacak olan ben?

Ve yanıtını kendim veriyorum:

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Haklı olduğunu çok sık söyleme, öğretmen!
Bırak öğrencilerin kendileri görsün!
Gerçek
Haddinden fazla sıkılmaya gelmez
Konuşurken dinle, öğretmen!

Devamını Oku
İsmail Aksoy

İki erkek var dünyada
sürekli yoluma çıkan,
ilki benim sevdiğim
öbürü beni seven.

İlki karanlık havsalamda oturan

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Ölmeyi düşünmüyorum. Çıkıyorum şimdi dışarı
volkanlarla dolu bu günde,
kitlelere gidiyorum, hayata.
Düzene koydum bütün işlerimi,
bugün dolanırken haydutlar kucaklarında
'batı kültürü' ile,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Adı Jesus Brito'dur, Jesus yabanıl asma ya da halk,
ve gözleri aracılığıyla dönüştürdü kendini suya,
elleri aracılığıyla köklere,
tekrar tekrar ekinceye kadar O'nu orada
daha önce yaşadığı yerde, rezil taşlar arasında
tekrar filizlenmeden önce.

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Altın sahibiydi bu temiz günün.
Yapısı yeniden batmadan önce
o kendini bekleyen çamursu atıkta,
yenilerde göründü, yenilerde kaybetti
yeryüzünün o yüksek heykelini,
ateşle temizlenmişti, insanoğlunun

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Pençeler ve bıçaklarla atladı
kulübelerin üstüne, Alvarado, yerle bir etti
saracın ata yadigarını,
çaldı aşiretin düğün gülünü,
halklara, mülklere, dinlere saldırdı,
hırsız çocukların define tabutu oldu

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Yalnız başıma, ıssız yerlerde
ağlamak istiyorum ırmaklarca,
söndürülmek istiyorum, uyumak istiyorum,
uyumak senin hayli yaşlı mineralsi gecen gibi.

Neden düştü parıldayan anahtarlar

Devamını Oku