hangi zarı atsam kalbimin üstüne
yoksun
benim için sen
her şeysin
demeyi çok istediğimsin
kelimeleri beklemek
büyü bozuluncaya dek sürecek
sanırım gözlerim hayalinin gözlerinde
ve yüreğim kalbinin ta içinde
kanayacak ellerim yokluğunun
o ölümcül dik kayalığında
sessizliğin içinde çığlık olurum
çığlığın içinde sensiz kalırım
geri dön, geri dön meleğim
sen karanlığın tükendiği yerdesin
ben güneşin ortasında karanlıktayım
acı gün be gün borcu katlanan
bir tefeci gibi düşmüştü peşine
ne yapacağını bilemedi adam
korku duvarları daralırken
yüreği avuçta bir güvercin gibi
nefessizce çırpınırken
yaklaş ve gözlerimin içine bak
şefkatin nerede senin
merhametin hani
nereye baksam göremiyorum sadakatini
ateşe sürüklüyor beni ihanetin
bir kadın değil sanki
taştan yalnızlık mabedi
eteklerinde günahkarların gözyaşı izi
çıkmaz mutlulukların nihayeti
o kadar ulaşılmaz ki
yağmurları beklerken sevdim seni
bulutlar gelmedi, sen gelmedin
ben ağladım, sen yağmur oldun
bir insan böylesine kaç yağmurla ıslanır bilir misin
bilemezsin lanet okumadan kaç mevsim bekler insan
tepeden tırnağa kanıyorum ben
damla damla dökülüyor mutluluklarım
acılar sarıyor etrafımı
büyük bir yangın yeri yüreğim
alevlerim var damarlarımda dolaşan
hangi deniz söndürebilir beni
yürümek istiyorum bugün
sadece yürümek
koltuk değneklerim olmadan
her iki adımda bir yere yıkılmadan
yürümek istiyorum bugün
kırılan en tehlikeli şeydir gurur
yıkıldı köprüler
istese de kalbim dönemiyor
ezelin ta en dibinden
öylece bakıyor
yaşaran gözleri kan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!