İsa Yıldıran Şiirleri - Şair İsa Yıldıran

Yigit insan saçına ak,
Gelmediyse gelir birgün.
Kolun, kasın, eller ayak,
Gücün çöker söner birgün.

Hatırla sen gençliğini,

Dinle ey bülbül sus artık ötme,
Gülzarın kalmadı, güller kalmadı,
Kıymetin bilmeyen kimseye gitme,
Aşkınla kuruyan güller kalmadı.

Sırtına yamalı abalar giyen,

Katlime fermandır kara geceler,
Dilimde bağlıdır bütün heceler,
Doktor gelmiş garip halim inceler,
Sorular beynimde soru içinde.

Işığım sönmüş, heryer kararmış,

''Kardeşinin ayıbını ört'' diyor Allah Resulü,
Beşer elbet şaşar günah onun mahsulü,
Tövbedir günahtan kurtulmanın tek yolu,
Kendi günahına yan, bul doğru yolu.

Ümmetin faydasını kendi çıkarından üstün bil,

Güzel günler göreceğim sanırken,
Dertler birbirine girdi, sanki yarıştı.
Sevdiğim güzel kırmaz tanırken,
Hüznüm kederim öyle karıştı.

Sevdiğim kuruldu gönül çarşıma,

Kendi halkına ölüm yağdıran Esed;
Bitti artık zulmün bak sonun geldi.
Bırak artık zulmünü gel de tövbe et,
Bitti artık zulmün bak sonun geldi.

Fayda vermez sana Rusya, ne Çin ne İran,

İslam aleminin bahtı karası,
Filistin halkının azdı yarası,
Siyonist köpeğin bir numarası,
Soykırım suçlusu katil İsrail.

İsrail bölgede şeriat devleti,

Bir ela gözlünün bakışı yanmama yetti,
Sevda ateşiyle kavrulan benim.
Uykularım artık beni terk etti,
Sevda rüzgarında savrulan benim.

Bu sevdayı nasıl taşır ki başım,

Dünya aldanıp, boşa yanıpta,
Kahır, çile, kasvet ne gerek?
Dünya hayatını gerçek sanıpta,
Bunun için yanıp, ölmek ne gerek?

Nefis insanı yakar kavurur,

Ne hoş, Allah'ım ne hoş
Yemyeşil bir ormana dalıp gitmek,
Uçsuz bucaksız ovalarda gezmek,
Kuşlar gibi özgürce uçmak ne hoş.

Sınırların olmasa, bağlarından kurtulsan