I
Ateş parçası oldu, hicranın dudağımda
Maziyi andığımda, yanan ben oluyorum
Dün yanımda olan sen, bugün çok uzağımda
Her nefeste toprağa inen ben oluyorum…
Gözlerin;
Gözlerin diyorum/Kadın
Gözlerinden dün düşmüş
Gözlerine güz düşmüş…
Ah kadın! Gözlerin...
Carmina!
Ey gönüllerin durdurak bilmeyen seyyahı
Kaderimi keder(im) le boyadığından beridir
Ne düğümü çözüldü yolların
Ne dilime döktüğün kurşunlar eridi
Bundandır susmaya aşinalığım…
Yazma artık ey kalem, anlayan yok ki seni,
Niye feryad edersin, duyan yok ki sesini.
Halâ güneş doğmazken simsiyah kaderinde,
Allah şahit olsun ki, haram yokken terinde
Kıymet bilmek de ne ki? Kestiler nefesini…
Ufukta hayâl sustu yine derin sessizlik,
Duraklarım perişan, kaybettim yollarını.
Bu ne tükenmez sükût, bu ne bitmez ıssızlık,
Simsiyah bir yalnızlık ve yine kimsesizlik,
Ellerim alev alev arıyor ellerini…
Edep sizlere ömür, diz boyu ukalalık.
Liyâkat mı ne gezer? Marifet yalakalık.
Hak getire dürüstlük, kötürüm oldu doğru.
Yanlış galebe çaldı, baş tacı oldu eğri.
Ne şiirde tat kaldı, ne aşkta, ne sevgide,
Bırak,dün dünde kalsın, benden buraya kadar.
Farkına varamadan tükenmişiz git gide,
Sıkı tutunmaz isen, hayat denen gemide,
Dikkat et boğulursun, benden buraya kadar.
Kırk birinci ikindilere gebe gökyüzü
Dokunsam darmadağınık olacak bulutlar
Dokunsan dağılacağım
Hangi rahmet yeşertir ki –kurumuş- gülüşümü
Eylülün sararmış eşiğinde
Yine kirpiklerimin ucunda birikiyorsun
Sadakat kutsaldır, satmaya gelmez,
Yürekten sevmeyi öğrenmelisin.
“Ah” eder gülîzar, gitmeye gelmez,
Gül olup kalmayı öğrenmelisin…
Bil ki ne gelirse billahi Hak’tan,
Mısralarımın arasında aramazdın beni
Şiirimin dilini bilmezdin.
Harflerim yoktu alfabende/Besbelli
Beyhude yazardım
Görmezdin…
anlamlı güzel bir şiir olmuş. kıyamat vay halimize. Rabbim ameli salih olanlardan eylesin yalan dünya hep yanıltmakta bia kulları gönül gözünüze sağlık. PERİHAN PEHLİVAN.
not: İSimkarışıklığı için kusura bakmayın antolojinin hatası on gündür düzeltemedi gitti.